İlişkilerde Bağlanma Tarzları
Jhon Bowlby tarafından 1940 ta geliştirilen kuramdır. Bağlanma kuramı bebeklikte anne-çocuk ilişkisinin kalitesinin yetişkinlikteki ilişki kurma stillerine yansımasını, ilişkilerin nasıl başladığını, neden sürdüğünü neden sürmediğini, insanların eş seçiminde hangi faktörlerden nasıl etkilendiklerini açıklamaya çalışır.
Bebek-anne ilişkisinde ‘güvenli bağlanan’ bebekler yetişkin ilişkilerinde de bu bağlam üzerinde hareket ederler. Bu bağlanma şekline sahip bireyler 'olumlu benlik-olumlu öteki' algısına sahiptir. Bu bireyler içten samimi ilişkiler kurabilir, iş birliğine açıktır, kendisinden iyi sözlerle ifade eder, hata karşısında suçluluk duyabilir, herhangi bir sorunla karşılaştıklarında yüzleşip bununla başa çıkabilecek stratejiler üretebilir, terk edilmekten korkmazlar, tek başına olmaktan korkmazlar ve üretken bir yaşam sürerler.
Bebek-anne ilişkisinde ‘güvensiz bağlanan’ bebekler de güvenli bağlanan bebeklerin tam zıttıdır. Yetişkinlikte bu bağlanma stiline sahip olan bireyler dış dünyaya güven geliştiremezler ve kendisinin yeterince sevilen bir canlı olduğuna inanmazlar.
Güvensiz bağlanma; kaçınmalı, kaygılı ve karmaşık bağlanma şeklinde görülür. Kaçınmalı bağlanan bireyler genellikle ilişki kurmaktan kaçarlar, sorunla ya da kişiyle yüzleşmek yerine küsüp, içe çekilirler, hata karşısında utanç duyarlar, kendisinden söz ederken ifadeleri olumsuz olabilir, pasif agresiftir ve tek başına geçirdiği zaman bağımlısıdır.
Kaygılı bağlanma örüntüsüne sahip bireyler ise çevrelerindeki insanlardan yüksek oranda yakınlık talep ederler. Fakat insanlara çok az güvendikleri için aradıkları yakınlığı kurmakta zorlanırlar. Genellikle daha duygusal, sahiplenici ve kıskanç tutum ve davranışlara sahiptir. İlişkiyi tehdit eder ve son söze başvurabilir.
Sonuç olarak bağlanma stilleri bireyleri yaşamları boyunca etkiler. benlik algılarında, kariyerlerinde, yaptıkları seçimlerde, aile içi ilişkilerinde, romantik beraberliklerinde ve daha bir çok alanda önemli rol oynar. Bu konuda son zamanlarda ülkemizde de bilimsel araştırmalara ağırlık verilmeye başlanmıştır.
Bebek-anne ilişkisinde ‘güvenli bağlanan’ bebekler yetişkin ilişkilerinde de bu bağlam üzerinde hareket ederler. Bu bağlanma şekline sahip bireyler 'olumlu benlik-olumlu öteki' algısına sahiptir. Bu bireyler içten samimi ilişkiler kurabilir, iş birliğine açıktır, kendisinden iyi sözlerle ifade eder, hata karşısında suçluluk duyabilir, herhangi bir sorunla karşılaştıklarında yüzleşip bununla başa çıkabilecek stratejiler üretebilir, terk edilmekten korkmazlar, tek başına olmaktan korkmazlar ve üretken bir yaşam sürerler.
Bebek-anne ilişkisinde ‘güvensiz bağlanan’ bebekler de güvenli bağlanan bebeklerin tam zıttıdır. Yetişkinlikte bu bağlanma stiline sahip olan bireyler dış dünyaya güven geliştiremezler ve kendisinin yeterince sevilen bir canlı olduğuna inanmazlar.
Güvensiz bağlanma; kaçınmalı, kaygılı ve karmaşık bağlanma şeklinde görülür. Kaçınmalı bağlanan bireyler genellikle ilişki kurmaktan kaçarlar, sorunla ya da kişiyle yüzleşmek yerine küsüp, içe çekilirler, hata karşısında utanç duyarlar, kendisinden söz ederken ifadeleri olumsuz olabilir, pasif agresiftir ve tek başına geçirdiği zaman bağımlısıdır.
Kaygılı bağlanma örüntüsüne sahip bireyler ise çevrelerindeki insanlardan yüksek oranda yakınlık talep ederler. Fakat insanlara çok az güvendikleri için aradıkları yakınlığı kurmakta zorlanırlar. Genellikle daha duygusal, sahiplenici ve kıskanç tutum ve davranışlara sahiptir. İlişkiyi tehdit eder ve son söze başvurabilir.
Sonuç olarak bağlanma stilleri bireyleri yaşamları boyunca etkiler. benlik algılarında, kariyerlerinde, yaptıkları seçimlerde, aile içi ilişkilerinde, romantik beraberliklerinde ve daha bir çok alanda önemli rol oynar. Bu konuda son zamanlarda ülkemizde de bilimsel araştırmalara ağırlık verilmeye başlanmıştır.
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.