Travma ve Tedavisi
Travma, kişinin kendisinin ya da yakınlarının psikolojik ve bedensel bütünlüğüne zarar vereceğine yönelik tehdit olarak algılanan olay ve durumları ifade eder. Travmayı sadece travmatik yaşantılara maruz kalanlar yaşamaz, yaşayanlar kadar şahit olanlar hatta bu konuyu çevreden yada medya organlarından duyanlar da yaşayabilir. Savaş, kaza, doğal afetler - deprem, sel, tusunami- şiddet ve tecavüz gibi olaylar yaşamın içindeki travmatik olaylara örnektir. Ancak büyük yaşam olayları kadar yaşanan herhangi bir durum ya da davranış da kişinin algısını bağlı olarak travmatik etki yaratabilmektedir.
Travma sonrası stres bozukluğu; travma yaratan bir olayın ardından ortaya çıkan fiziksel, duygusal, bilişsel ve kişilerarası ilişkiler alanlarındaki belirtilerle seyreden bir kaygı bozukluğudur.
Kişide yaşanan belirtiler arasında; yoğun duygusal sıkıntı ile birlikte, rüyalar, kabuslar ve travmatik sahnelerin sürekli olarak zihinde canlanması, travmatik olayı hatırlatan her türlü durum, kişi ya da mekanlardan kaçınma çabası, aşırı uyarılmışlık hali, aşırı tetikte olma, aşırı ürkme ve aşırı alınganlık sayılabilir.
Travma sonrası stres bozukluğunun tedavisinde, kişinin travmatik yaşantısı öğrenilir. Kişinin travmayı kaldırabilme kapasitesine göre uygun tedavi yöntemi psikoterapisti tarafından belirlenir. Tedavi seçenekleri arasında, bilişsel-davranışçı terapiler, psikodinamik terapiler, hipnoterapi, EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) terapisi etkin olarak kullanılan psikoterapi yöntemleridir.
Kullanılan terapi yöntemlerine bağlı olarak davranışsal terapilerde kişinin kaçınma davranışları ortadan kaldırılır, travmatik yaşantıya karşı duyarsızlaştırma tedavisi kullanılan yöntemlerden biridir. Bilişsel terapide travmatik yaşantının paylaşılmasıyla yeniden çerçevelenmesine çalışılır, ego kapasitesinin artırılması ve sosyal destek sistemlerinin kullanılması hedeflenir. EMDR terapisinde ise kişinin zihninde kalmış olan travmatik yaşantının ortaya çıkarılması, adaptif bilgi işleme modeline göre çift yönlü uyarımlarla işlenemeden deneyim repertuvarına aktarılmış verilerin yeniden işlenmesini sağlar. Bu terapi yönteminde; beynin iki yarımküresine çift yönlü uyarımlar verilerek zihnin yüzleşemediği yaşantılar ortaya çıkarılır. Duygusal boyutunun etkisi ortadan kaldırılarak, tanımlanabilir ve kontrol edilebilir hale getirilip, travmatik yaşantının etkisi ortadan kaldırılır.
Travma sonrası stres bozukluğu; travma yaratan bir olayın ardından ortaya çıkan fiziksel, duygusal, bilişsel ve kişilerarası ilişkiler alanlarındaki belirtilerle seyreden bir kaygı bozukluğudur.
Kişide yaşanan belirtiler arasında; yoğun duygusal sıkıntı ile birlikte, rüyalar, kabuslar ve travmatik sahnelerin sürekli olarak zihinde canlanması, travmatik olayı hatırlatan her türlü durum, kişi ya da mekanlardan kaçınma çabası, aşırı uyarılmışlık hali, aşırı tetikte olma, aşırı ürkme ve aşırı alınganlık sayılabilir.
Travma sonrası stres bozukluğunun tedavisinde, kişinin travmatik yaşantısı öğrenilir. Kişinin travmayı kaldırabilme kapasitesine göre uygun tedavi yöntemi psikoterapisti tarafından belirlenir. Tedavi seçenekleri arasında, bilişsel-davranışçı terapiler, psikodinamik terapiler, hipnoterapi, EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) terapisi etkin olarak kullanılan psikoterapi yöntemleridir.
Kullanılan terapi yöntemlerine bağlı olarak davranışsal terapilerde kişinin kaçınma davranışları ortadan kaldırılır, travmatik yaşantıya karşı duyarsızlaştırma tedavisi kullanılan yöntemlerden biridir. Bilişsel terapide travmatik yaşantının paylaşılmasıyla yeniden çerçevelenmesine çalışılır, ego kapasitesinin artırılması ve sosyal destek sistemlerinin kullanılması hedeflenir. EMDR terapisinde ise kişinin zihninde kalmış olan travmatik yaşantının ortaya çıkarılması, adaptif bilgi işleme modeline göre çift yönlü uyarımlarla işlenemeden deneyim repertuvarına aktarılmış verilerin yeniden işlenmesini sağlar. Bu terapi yönteminde; beynin iki yarımküresine çift yönlü uyarımlar verilerek zihnin yüzleşemediği yaşantılar ortaya çıkarılır. Duygusal boyutunun etkisi ortadan kaldırılarak, tanımlanabilir ve kontrol edilebilir hale getirilip, travmatik yaşantının etkisi ortadan kaldırılır.
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.