2007'den Bugüne 92,325 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Aşkın Psikolojisi
MAKALE #7941 © Yazan Psk.İlkten ÇETİN | Yayın Aralık 2011 | 9,236 Okuyucu
AŞKA DAİR..
Nasılsa öyle yaşanacaktı
Söylenecek bir bahane hep vardı
Ha bugün yalnız
Ha günün ötesi
Seni sevmek
Beni harcamak olmayacaktı..
Sana yüklediğim anlamları
Senmişsin gibi düşünme
Aldanırsın...
Sen o anlamlarla
Sadece bende varsın
Ben seviyorsam
Sen bahanesin…
demiş sevgili Özer Bal...

Sevilen aşkın öznesi mi yoksa nesnesi midir ?

Hiçbir duygumu ertelemedim ben. Yaşayacağım hiçbir şeyi sonraya bırakmadım. Sonra diye bir şeyin olmadığını biliyorum çünkü. Hep yarına dair hayaller kurmak, gelmesi mümkün olmayacak zamanları beklemek aşkın işi değil..

Aşk zamana meydan okur; ama sen karşı koyamazsın ona. Orada durup öylece bekleyemezsin geleceği. Bir adım atmalısın, bir el uzatmalısın aşka doğru.
Aşkın anahtarı cesaret değil mi yar? Cesur olmak gerekmez mi bir sevdayı yaşamak, büyütmek için?

Ben en çok aşkın görünen yüzünün arkasındakileri merak ederim. Aşkın görünen yüzü tarifim; dizlerinin bağının çözülmesi, düşüncelere dalıp gitme, ondan başka bir şey düşünememek, sürekli yanında olma isteği, kalp çarpıntısı, uyuyamama, iştah azalması, yüz kızarması gibi... daha da artırabileceğimiz birçok cümleyi içerir.
Aşkın görünmeyen yüzünü düşünürken de kendime sorduğum bazı sorularım var benim. Gelin beraberce bilimin, sosyologların, psikologların, psikiyatristlerin, filozofların şairlerin ve benim gözümle kafamızdaki soruları cevaplayalım... İnsanın sahip olduğu aşk olgusu, karşısındaki kişiye yansıtıp içinde yeşerttiği gibidir ve tüm zamanlarda karşısına kim gelirse gelsin, kişinin aşkı hissedişi değişmeksizin yine benzeri olacaktır..

Evren ve insan bile bir aşk üzerine yaratılmıştır. Bu nedenle bir şeyi aramak, aşkın peşinde koşmak, insanın yaradılışında vardır. Elbette aşkın sadece bir insana duyulması da gerekmez, başka şeylere de aşık olmak mümkün. Yunus Emre “Yaradana” aşıktır mesela.. Tüm arayışları, şiirleri hep bunun üzerine yazılmıştır. Ayrıca aşkın yeşermesi için duyguların karşılıklı olması da gerekmez..

Ünlü düşünürler bakın tek kelime ile aşkı nasıl tariflemişler;
Aristo: "Sevmek acı çekmektir, sevmemek ölmek. Sevmek zevktir ama yalnız sevilmenin hiçbir zevki yoktur"Augustinus: "Sevgi ruhun güzelliğidir."Franz Xaver Von Baader: "Özgürlük aşk değildir, yalnız aşkınn kapısıdır."François Bacon:"Büyük insanlarda, liyakat sahibi olanların kendilerini budalaca aska kaptırdıkları görülmez. Büyük ruhlar ve büyük işler askla uzlaşmaz"
Bailey: "Aşk dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratılmıştır"Balzac: "Aşk yaşamında kadın, ancak hünerli bir çalgıcının elinde dile gelen bir lir gibidir. Kadınlar bizleri sevdikleri zaman her suçumuzu bağışlarlar"..
Aşık olunan şey bir insan ise, o zaman aşık olan kişi, bir önceki aşkındaki gibi olmayacaktır artık, karşısındakinin algılayışı kadar olacaktır ancak. Bugün aşık olunan “X” kişisi ise, bu bittiğinde yeniden aşık olduğu “Y” kişisi olacak ve aşk kendini hep yeniden doğuracaktır.. Sertab’ın da dediği gibi “Aslolan aşktır!”..

Aşk insanı içine alır, yoğurur, acıtır, kanatır, sersefil bırakır ama aynı zamanda öyle yoğun ve öyle herkesin kendini yeniden ve yeniden keşfettiği bir duygudur ki, acıtacağını bile bile peşinden koşmamak imkansızdır. Aşk mazeret de dinlemez, nasihat da almaz. Her türlü gerçekliği direkt olarak sıfırlar, sadece kendi gerçeklik düzleminde yaşar. Ta ki kendini sevginin güvenli kollarına bırakana dek... Tıpkı Mevlana ve eşi arasında geçen konuşmada olduğu gibi:

Bir gün Mevlana eve girer ve hanımı ona sorar;-Bu kadar aşıksın MEVLA'ya şükürler olsun bu aşkı yaşayıp yaşatana peki bana ne kadar aşıksın der...Mevlana hanımına şöyle der;-Sen benim;''Yaradandan ötürü yaradılanı sevişim, Bir adım gelene on adım gidişimsin...Ve herkesi olduğu gibi kabul edişimsin...Sen benim; Bugünüme şükür ve yarınıma dua edişim...Azla yetinişim,çoğa göz dikmeyişim ve kapanmayan avuç içimsin''…

Herşey yolundaysa, ortalık sütlimansa aşk bu ortamda da yaşamaz, onun beslenmesi ancak bir takım imkansızlıklar ve zorluklarla olur. Sanatçıların yaratım süreçleri de aşkla aynı kaynaklardan beslenir, yetenekler, ilhamlar kaostan beslenir. Bu aslında doğanın kuralı, kaos olmadan teos ortaya çıkamaz. Kaos hem karmaşadır, fırtınadır, aynı zamanda da kendi içerisinde düzenin fırsatlarını ve tohumlarını taşır.

Aşkın cefalı yolları, bu nedenle de “Love Story” gibi sakin şarkılarla anlatılamaz, aşkın doğası serttir, fırtınalıdır, tutkuludur.. Mesela benim için Evanescense’ın “Bring me to life” şarkısı ritm ve duygu itibariyle bir aşk şarkısıdır, fırtınalıdır, çığlık atarcasına bir isyanı içerir..


Aşık olan herkes, aslında karşısındakine değil, aşkın kendisine aşıktır ve aşık olmanın yollarını arar sürekli olarak. Bu nedenle de sevilen kişi aşkın öznesi olamaz. Aşkın öznesi direkt aşkın kendisidir.

“Sen o anlamlarda sadece bende varsın” demiş Sevgili Özer Bal.. Gerçekten de, her ilişki kendi içerisinde eşsizdir ve yaratılan birliktelikte, eşlerin birbirine kattığı anlamlar ve algılayışı da eşsizdir, hiçbir zaman bir başkasında aynı anlam yaratılamaz. Çünkü her birey yani her ruh biriciktir ve eşsizdir. Yeni bir aşkta, yeni anlamlar olacaktır. Herkesin kendi karakteri ve aşkı algılayışı, karşısındakinin algılayışı ile beslenerek, aşkın kendini yeniden tanımlamasına yol açar. Her aşk bambaşka bir dünyadır ve seven iki kişinin bu aşkın içine kattıklarıyla, aşk kendi başına bambaşka bir kimlik kazanır. Aşk bir yolculuktur, nasıl yollara düşmek hep aynı tutkuysa, her yol hikayesi yine de farklıdır...
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Aşkın Psikolojisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İlkten ÇETİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İlkten ÇETİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     12 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İlkten ÇETİN Fotoğraf
Psk.İlkten ÇETİN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi259 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İlkten ÇETİN'in Makaleleri
► Aşkın Psikolojisi Psk.Ali BIÇAK
► Aşkın Nörobiyolojisi Psk.Ezgi TANIL
► Aşkın "O" Hali Psk.Ebru DEMİR KARA
► Aşkın Yitik Hali Psk.Funda DOĞAN
► Aşkın ve Evliliğin Bilinçaltı Psk.Kübra Nur ASLAN
► Aşkın Sihirli Dokunuşu S.Melek ÇAVUŞ KILIÇ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Aşkın Psikolojisi' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kendine Sevgili Misin? Şubat 2022
► Bilişsel Çarpıtmalar (Düşünce Hataları) ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


00:13
Top