Ne Ol, Ne Olma! (Olumlu Davranış, Olumsuz Davranış Üzerine Psikoloji Sohbetleri)
NE OL, NE OLMA
“Paranı ver, gönlünü ver, selam ver, canını ver ama SIRRINI VERME!
Günlerini say, servetini say, büyüklerini say ama YERiNDE SAYMA
Eşini beğen, işini beğen, aşını beğen ama KENDiNi BEĞENME!
Emek ver, kulak ver, bilgi ver ama hiçbir zaman BOŞ VERME!”
(ANONİM)
...
İş yerleri, mahalle bakkal ve dükkanları ile büro ve ofis duvarlarını süsleyen bu meşhur “Ne Ol Ne Olma” listesine yıllardır iki kelime birşey konulamadı. Olunacak veya olunmayacak şeyler sadece bu kadar mıdır. Elbette ki değil. Ben bunu genişlettim.
İŞTE BENİM “NE OL, NE OLMA” LİSTEM
Bir mahkemeye kadı olamazsan bir çocuğun yaşamına dadı ol. Ancak kimseye cadı olma!
Altın ol… Olmadı gümüş ol… En kötü ihtimalle bronz… Ama asla bakır olma!
İnek ol, hiç olmazsa süt verir de bir sinede yaşarsın… İnek olamazsan buzağı ol, yarın bir gün büyür de belki semirirsin… Lakin sırtına semer vururlar, sakın eşek olma!
Gül ol… Susam ol… Papatya veya lale ol ama kesinlikle diken olma!
Güneş olamayabilirsin, sorun değil… Bari ay ol… Ama o güzelim gökyüzünü işgal ediyorsan şayet, dolunay olmalısın… Sönmüş bir yıldız yahut kuru Jüpiter ya da Merkür değil…
Giden ol… Gelen ol… Ama içinde olduğun gemiyi delen olma.
Profesör olamazsan Doçent ol… Daha da olmazsa doktor ol… Ama sporcu değilsen sokaktaki kavgacı boksör olma.
İmanın ve maddi gücün varsa hacı ol… Herhangi bir kardeşe bacı ol… Ama asla kimseye acı olma.
İyilikleri allayıcı ol, ama sallayıcı olma.
Güzellikleri üzerinde tutan bir kaya, bir yaşlıya yolda yanında yaya ol. Ama kötülükleri çoğaltan bir maya olma!
Yolda kalmış kimsesize araba, kötülüklerin önünde aşılmaz bir daraba ol…. Lakin bir zalime maraba olma!
Uzat elini, tutan bir avuç ol… Fakat bir tavşana havuç olma!
Sevgiyi yayan bir çift el ol… Saçın gökülsün isterse, bırak boş ver, kel ol… Fakat gördüğün her zorlukta savrulan bir yel olma!
At ol… At olamazsan ufacık bir tay ol… Ya da kötülüklerin ciğerine saplanacak bir ok ol… Ok olamazsan bari onu fırlatan yay ol… Ama güzellikleri çatlatan kırık bir fay asla olma.
Baban zengin olmayabilir… Boş ver, takma, ağa olamayabilirsin o yüzden. Ama yaşadığın yere muhtar ol. Olmadı ihtiyar heyeti ya da aza… Lakin sıradan bir rençber olma.
Hitabet yeteneğin yok diye üzülme, tamam vaiz olma… İmam ol bari, bunu da olamazsan şayet müezzzin ol… Ama bir şartla: Bulunduğun muhitte en iyi sesli müezzin sen olmalısın.
Her daim iyiye, güzele gidici, kemale erici ol… Düşünmeyen, ifrat tefrit batağında boğulan ham, yobaz, kaba, soluk benizli bir gerici olma.
İnandığın gibi yaşamak ayıp değil ki. Tamam, tabi ki dindar ol… Ancak kimseye senin gibi değiller diye kindar olma!
Hamama git… Olmazsa banyo yap… Yok yapamıyorsan bari duş al, ama kesinlikle kirli kalma.
Güzellikleri her daim serici ol… Fakat hiçbir zaman yerici olma.
Şu zamanda herkes her şey olmak istiyor.
Oysa herkes her şey olamaz.
Teşbihte de hata olmaz:
Tavşan yük taşıyamaz.
Aslan havada uçamaz.
Kaplumbağa da hızlı koşamaz…
Velhasıl herkes her şey olamaz.
Ama herkes bir şey olabilir.
Önemli olan ne olduğumuz değildir; orada nasıl olduğumuzdur.
Ne olursan ol, olduğun şeyin en iyisi sen olmalısın.
ÇOCUKLUĞUMUZDA BİR KİTABI SÜSLEYEN O MEŞHUR ŞİİR
"Dağ tepesinde bir çam olamazsan
Vadide, bir çalı ol,
Fakat oradaki en iyi küçük çalı sen olmalısın.
Çalı olamazsan bir ot parçası ol,
Bir yola neşe ver.
Bir misk çiçeği olamazsan bir saz ol,
Fakat gölün içindeki en canlı saz sen olmalısın.
Hepimiz kaptan olamayız, tayfa olmağa mecburuz.
Dünyada hepimiz için birer şey var,
Yapılacak büyük işler, küçük işler var.
Yapacağınız iş, size en yakın olan iştir.
Cadde alamazsan patika ol,
Güneş olamazsan yıldız ol;
Kazanmak ya da kaybetmek ölçü ile değildir.
Sen her neysen, onun en iyisi olmalısın!"
(DAUGLAS MALLOCH)
Psk. İzzet Güllü
“Paranı ver, gönlünü ver, selam ver, canını ver ama SIRRINI VERME!
Günlerini say, servetini say, büyüklerini say ama YERiNDE SAYMA
Eşini beğen, işini beğen, aşını beğen ama KENDiNi BEĞENME!
Emek ver, kulak ver, bilgi ver ama hiçbir zaman BOŞ VERME!”
(ANONİM)
...
İş yerleri, mahalle bakkal ve dükkanları ile büro ve ofis duvarlarını süsleyen bu meşhur “Ne Ol Ne Olma” listesine yıllardır iki kelime birşey konulamadı. Olunacak veya olunmayacak şeyler sadece bu kadar mıdır. Elbette ki değil. Ben bunu genişlettim.
İŞTE BENİM “NE OL, NE OLMA” LİSTEM
Bir mahkemeye kadı olamazsan bir çocuğun yaşamına dadı ol. Ancak kimseye cadı olma!
Altın ol… Olmadı gümüş ol… En kötü ihtimalle bronz… Ama asla bakır olma!
İnek ol, hiç olmazsa süt verir de bir sinede yaşarsın… İnek olamazsan buzağı ol, yarın bir gün büyür de belki semirirsin… Lakin sırtına semer vururlar, sakın eşek olma!
Gül ol… Susam ol… Papatya veya lale ol ama kesinlikle diken olma!
Güneş olamayabilirsin, sorun değil… Bari ay ol… Ama o güzelim gökyüzünü işgal ediyorsan şayet, dolunay olmalısın… Sönmüş bir yıldız yahut kuru Jüpiter ya da Merkür değil…
Giden ol… Gelen ol… Ama içinde olduğun gemiyi delen olma.
Profesör olamazsan Doçent ol… Daha da olmazsa doktor ol… Ama sporcu değilsen sokaktaki kavgacı boksör olma.
İmanın ve maddi gücün varsa hacı ol… Herhangi bir kardeşe bacı ol… Ama asla kimseye acı olma.
İyilikleri allayıcı ol, ama sallayıcı olma.
Güzellikleri üzerinde tutan bir kaya, bir yaşlıya yolda yanında yaya ol. Ama kötülükleri çoğaltan bir maya olma!
Yolda kalmış kimsesize araba, kötülüklerin önünde aşılmaz bir daraba ol…. Lakin bir zalime maraba olma!
Uzat elini, tutan bir avuç ol… Fakat bir tavşana havuç olma!
Sevgiyi yayan bir çift el ol… Saçın gökülsün isterse, bırak boş ver, kel ol… Fakat gördüğün her zorlukta savrulan bir yel olma!
At ol… At olamazsan ufacık bir tay ol… Ya da kötülüklerin ciğerine saplanacak bir ok ol… Ok olamazsan bari onu fırlatan yay ol… Ama güzellikleri çatlatan kırık bir fay asla olma.
Baban zengin olmayabilir… Boş ver, takma, ağa olamayabilirsin o yüzden. Ama yaşadığın yere muhtar ol. Olmadı ihtiyar heyeti ya da aza… Lakin sıradan bir rençber olma.
Hitabet yeteneğin yok diye üzülme, tamam vaiz olma… İmam ol bari, bunu da olamazsan şayet müezzzin ol… Ama bir şartla: Bulunduğun muhitte en iyi sesli müezzin sen olmalısın.
Her daim iyiye, güzele gidici, kemale erici ol… Düşünmeyen, ifrat tefrit batağında boğulan ham, yobaz, kaba, soluk benizli bir gerici olma.
İnandığın gibi yaşamak ayıp değil ki. Tamam, tabi ki dindar ol… Ancak kimseye senin gibi değiller diye kindar olma!
Hamama git… Olmazsa banyo yap… Yok yapamıyorsan bari duş al, ama kesinlikle kirli kalma.
Güzellikleri her daim serici ol… Fakat hiçbir zaman yerici olma.
Şu zamanda herkes her şey olmak istiyor.
Oysa herkes her şey olamaz.
Teşbihte de hata olmaz:
Tavşan yük taşıyamaz.
Aslan havada uçamaz.
Kaplumbağa da hızlı koşamaz…
Velhasıl herkes her şey olamaz.
Ama herkes bir şey olabilir.
Önemli olan ne olduğumuz değildir; orada nasıl olduğumuzdur.
Ne olursan ol, olduğun şeyin en iyisi sen olmalısın.
ÇOCUKLUĞUMUZDA BİR KİTABI SÜSLEYEN O MEŞHUR ŞİİR
"Dağ tepesinde bir çam olamazsan
Vadide, bir çalı ol,
Fakat oradaki en iyi küçük çalı sen olmalısın.
Çalı olamazsan bir ot parçası ol,
Bir yola neşe ver.
Bir misk çiçeği olamazsan bir saz ol,
Fakat gölün içindeki en canlı saz sen olmalısın.
Hepimiz kaptan olamayız, tayfa olmağa mecburuz.
Dünyada hepimiz için birer şey var,
Yapılacak büyük işler, küçük işler var.
Yapacağınız iş, size en yakın olan iştir.
Cadde alamazsan patika ol,
Güneş olamazsan yıldız ol;
Kazanmak ya da kaybetmek ölçü ile değildir.
Sen her neysen, onun en iyisi olmalısın!"
(DAUGLAS MALLOCH)
Psk. İzzet Güllü
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Ne Ol, Ne Olma! (Olumlu Davranış, Olumsuz Davranış Üzerine Psikoloji Sohbetleri)" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
9 Beğeni
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.