2007'den Bugüne 92,259 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuk Obezlerde Zayıflamada Dikkat Edin
MAKALE #19589 © Yazan Dyt.Hatice KARSLIOĞLU | Yayın Mayıs 2018 | 2,127 Okuyucu
ÇOCUKLARINIZI OBEZ YETİŞTİRMEYİN!

Obezite, günümüzde yalnızca yetişkinleri değil, çocukları da tehdit eden önemli bir sağlık sorunudur. Çocukluk çağı obezite gün geçtikçe artmaya başladı. Yanlış beslenme alışkanlıkları, ailelerin çocuğunu nasıl beslemesi gerektiğini bilmemesi, altta yatan bazı tıbbi sorunlar obezitenin kapılarını çocuklara açmaya başladı. Oysa ki onların vücutları o kadar doğru gelişmeye muhtaç ki obezite, tüm bu gelişmeye beraberinde getirdiği bir çok olumsuzluklarıyla engel oluyor.
Obezitenin ileride yol açacağı sağlık sorunlarını, erken dönemde algılayıp önüne geçmek konusunda, anne babalara büyük görev ve sorumluluk düşüyor. Ebeveynler, sorunu bertaraf etmek için ya kendi yöntemlerine göre çocuklarına yemek kısıtlaması getirmekte, ya da bir diyetisyenin uzmanlığına başvurmaktadırlar. Çocuklar içinse bu durum kâbustan başka bir şey değildir.
Çocukların, reklamlarla yaratılan tüketim çılgınlığına karşı durması kolay değildir. Okul kantinlerinde satılan yiyecekler, arkadaşlarının sürekli cips, gazlı içecek, çikolata, fast food gibi besinler tüketmesi, çocuğu ister istemez bir çemberin içine alır. Çocuk için besinin sağlıklı olması la da kilo yapması önemli değildir. Cezp edici unsurlar, lezzet ve görüntüdür.
Ebeveynin “Obezsin, az ye”, “Ekmek yeme”, “O yemek çok yağlı”, “Davul gibi oldun, arkadaşların seninle oynamayacak!”, “Şişko patates!”, “Obezsin, dikkat etmezsen şeker hastası olacaksın” türünden yaklaşımları, çocuğu yemekten alıkoymak yerine, daha fazla yemek yemeğe iter. Alaycı, duyarsız, tehdit kokan yaklaşımlar, çocuk üzerinde olumlu hiçbir etki yapmaz. Çocuk anne babadan gizli saklı yemek yemeğe devam eder.
Oysa bazı ebeveynler kendilerinden çok emindir: “Benim çocuğum hiçbir şey yemiyor. Kilo veremediğine göre fizyolojik bir sorunu olsa gerek.” Peşi sıra gelen sürekli tahliller, doktor doktor gezmeler… Amaç, çocuktaki fizyolojik sorunu bulmak! Gerçek şudur ki; çocuklar kısıtlandıkça, dışlandıklarını ve bir şeylerden mahrum bırakıldıklarını düşünürler.
Ben bir diyetisyen olarak, kilo sorunu olan çocuklarda, kiloya neden olan fizyolojik bir sorun olmadığı bir doktorca onaylandıktan sonra şunlara bakıyorum: Evin bireyleri nasıl besleniyorlar? Daha çok hangi besinleri tüketiyorlar? Sık sık dışarıda yemek yiyorlar mı? Okul kantininde hangi besinler satılıyor? Yemekhanede ne tür yemekler çıkıyor? Ardından da çocuğun sevdiği ve sevmediği besinleri öğrenirim. Sevmemesinin nedenlerini araştırırım. Daha önce bir zayıflama programına girip girmediğini sorgularım. Ailenin obezite, beslenme ve zayıflama konusundaki genel bilgisini ölçerim. Çocuğun kiloya bakışı nedir? Zayıflama hakkında ne düşünüyor? Beslenme hakkında bilgisi nedir? Beslenme ile duygusal yönden bir sorunu olup olmadığını anlamak için bir psikolog tarafından hazırlanmış epikriz raporunu isterim. Tüm bu verileri edindikten sonra ailede kilolu biri varsa onu da çocuğuyla birlikte programa katılması için teşvik ederim.
İlk hedef, çocukta yetersiz ve dengesiz beslenmeye neden olan çevresel faktörleri ortadan kaldırmaktır. Bunun için aileden, arkadaşlardan ve okuldan destek isterim. Sağlıklı beslenmeyi çocuğa anlatırken, yaşını dikkate alarak çeşitli beslenme araçları kullanırım. Bunlar bilgisayarlı beslenme oyunları, beslenme ödevleri ve birlikte yemek yeme aktiviteleridir.
Çocuk daha önce bir zayıflama programına girmiş ancak başarısız olunmuşsa, çocukla başlangıçta bu konuları doğrudan konuşmam. Kilo, değişim listeleri, zayıflama sözcüklerinin bile geçmediği bir diyaloğa geçerim. Hatta tartıya da çıkartmam.
Çocukların kilo verme döneminde, özellikle ergenlikte ortaya çıkan anoreksiya ve blumia nervosa gibi yeme bozukluklarına zemin hazırlayacak yaklaşımlardan şiddetle kaçınmak gerekir. Zayıflama konusunun çocuk için bir işkenceye dönüşmemesi gerekir. Bu nedenle de doktorların, diyetisyenlerin ve ebeveynlerin, zayıflama sürecinde kullandıkları sözcüklere çok dikkat etmeleri gerekir. Aksi takdirde kendi ellerimizle, duygusal anlamda yıpranmış, depresif, içe kapanık, asosyal, değersizlik ve suçluluk duygularından kendini bir türlü kurtaramayan bireyler yetiştiririz.

Çoğu bireyin nasıl bir çocuk seversiniz sorusuna yanıtı: ‘’Şöyle tombul olsun, doya doya öpeyim, onunla birlikte ben de mutlu olayım, bir güzel seveyim’’dir. Aslında ne kadar sevimli bir çocuk oluyor tombul bebekler ve bu sevimlilikleriyle birlikte çevredeki insanlar tarafından sürekli ilgi topluyor. Peki tombul bebek gerçekten sevimli mi? Bu soruyu özellikle ailelerin kendisine sorması gerekiyor.
Peki en önemli sorun ne?
Obezite vücutta gereksinimden fazla alınan enerjinin yağ olarak depolanması ve buna bağlı olarak da vücutta yağ kütlesinin artması olarak tanımlanıyor. Ama sadece bununla kalmayıp en önemli sorunlardan biri olan insülin direncine de yol açıyor. Çünkü çocukluk çağında fazla alınan kiloyla beraber vücutta yağ hücre sayısı artıyor. Buna bağlı olarak da hücreler pankreastan salgılanan ve kan şekerinin düzenlenmesinde rol alan insülin hormonuna karşı bir direnç oluşturuyorlar. Kısacası insülini hücreye kabul etmiyorlar. Böylece kan şekeri ve insülin düzeyi kanda yükselmeye başlıyor.
İnsülin Direnci Çocuğunuz İçin Riskli Midir?
Kan şekerinin yükselmeye başlaması artık tehlike çanlarının çalmasına neden oluyor. Çocuğunuz obezite ile birlikte bu sorunu yaşamaya başlayınca artık tip 2 diyabetli bir birey haline gelebiliyor. Aynı zamanda obezite sonucu oluşan insülin direnci ilerleyen aşamalarda kan yağlarının yükselmesi, hipertansiyon, karaciğer yağlanması, kız çocuklarda polikistik over sendromu için de risk oluşturuyor. Bu nedenle de özellikle anne ve babaların bu konuda oldukça duyarlı olması gerekiyor.
Çocuğumu Obezite ve İnsülin Direncinden Nasıl Korurum?
Çocuğunuzu bu iki sağlık sorunundan korumanın tek yolu doğru beslenme alışkanlıklarını kazandırmaktır. Unutmayın onun bedeni nasıl doğru gelişmeye muhtaçsa, bu gelişmesini sürdürecek doğru beslenme alışkanlıklarına da muhtaç.


ÇOCUĞUNUZA YAKLAŞIMINIZ NASIL OLMALIDIR?
KALORİ SAYMAYIN: Çocuklarda kalori kısıtlaması yapılmamalıdır. Bu durumda bazı şeylerden mahrum bırakıldıkları hissini yoğun olarak yaşarlar. Bu da hem duygusal anlamda zarar görmelerine yol açar, hem de gereksinim duydukları besinleri almadıkları için fizyolojik olarak zarar görürler.
TABAĞINI BİTİRMESİ İÇİN ISRAR ETMEYİN: Doyduğu hissettiğinde, çocuğunuzu, yemek yemeyi bırakmaya teşvik edin. Bu alışkanlığı edinmek, ebeveynler için zordur çünkü pek çok yetişkinin anne babası, onları küçükken tabaklarındakileri bitirmedikleri için azarlamıştır.
OLUMLU TAVIR SERGİLEYİN: “Zayıfla” ya da “Az ye” demek yerine “Sağlıklı olalım ve vücudumuza dikkat edelim” demeye çalışın. Olumlu olun ve yiyemediği besinlere değil yiyebildiği besinlere odaklanın. “Bunu yeme” yerine “Hadi meyve alalım ve meyve salatası yapalım”; “Egzersiz yapmamız gerekiyor” yerine “Hadi parka gidelim” ifadelerini kullanın.
REKLAMLAR: Beraber televizyon izlediğinizde gösterilenler üzerine yorum yapın. Kullanılan pazarlama stratejilerine dikkati çekin. Reklamlarda söylenenlere karşıt görüşler dile getirin.
BESLENME ÇANTALARINI KENDİSİ HAZIRLASIN: Beslenme çantasının hazırlanmasına katılan çocuklar, farklı besinleri tatmaya eğilimli olurlar. Çocukların öğünlerini ve ara öğünlerini hazırlamalarına izin verin.
Beslenme Alışkanlıklarınızı Gözden Geçirin!
Çocuğunuz siz nasıl beslenirseniz büyük çoğunlukla öyle besleneceğini unutmamalısınız. Bu nedenle doğru beslenme alışkanlıklarını öncelikle kendinizde uygulayıp çocuğunuza örnek olmalısınız.
Doğru Beslenme Alışkanlıkları Kazanmada Yardım Alın!
Herkes aslında gün içerisinde çok sağlıklı beslendiğini düşünebilir. Örneğin, sabah kahvaltı yapıp akşama kadar bir şey yemeyen ve günde 2 öğün beslenen birey çok fazla yemek yemediği için sağlıklı beslendiğini düşünebilir. Oysa ki bu yanlış davranışın tespit edilip doğru alışkanlıkların kazandırılması gerekir. İşte bu noktada uzman bir diyetisyenden yardım alınması gerekir.

Anne ve babalar çocuğunuzu obeziteden koruyarak, birçok hastalığın önüne engel koyduğunuzu ve doğru beslenme alışkanlıklarıyla doğru gelişmesine yardımcı olacağınızı unutmamalısınız.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocuk Obezlerde Zayıflamada Dikkat Edin" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Hatice KARSLIOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Hatice KARSLIOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Hatice KARSLIOĞLU Fotoğraf
Dyt.Hatice KARSLIOĞLU
Ankara
Diyetisyen
Diyabet ,Çocuk ve Yetişkin Obezite Diyetisyeni
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi144 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dyt.Hatice KARSLIOĞLU'nun Makaleleri
► Zayıflamada Motivasyon Dyt.Buket ADANÇ
► Zayıflamada Proteinin Gücü Dyt.H.Kübra BAL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Çocuk Obezlerde Zayıflamada Dikkat Edin' başlığıyla benzeşen toplam 54 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► D Vitamini ve Obezite Kasım 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:32
Top