2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Topuk Dikeni(Kalkaneal Epin) ve Tedavisi
MAKALE #17623 © Yazan Fzt.Aykut ÖZYALÇIN | Yayın Aralık 2016 | 12,527 Okuyucu
Her bir kilometrelik yürüme yaklaşık olarak ayaklar üzerine 50 tonluk stresin binmesine sebep olur. Kilolarınız arttıkça bu stres parelel olarak artacaktır. Düz ve sert tabanlı ayakkabılar ile spor yaparken, ayağınıza binen yük ile topuk, ayak ve ayak bileği ağrıları zaman içinde gelişecektir. Bu topuk ağrısının yaygın sebeplerindendir. Birçok insan erken başlayan topuk ağrısına önlem almayarak bunu yaşamın normal bir parçası olarak algılar. İstirahat ve ayakkabı değişimi önemli bir önlem olsa da bunu kabul etmeyip ağrılı topuklara yüklenmeye devam etmekte ve sorunun kronikleşmesine yol açmaktadırlar.

Anatomik olarak topuk, kalkaneus kemiği ve plantar fasia isimli bağdan oluşur. Plantar fasia , topuk ile ayak önü kemiklerini arasında uzanan ve kemikleri birbirine bağlayan yumuşak dokudur. Topuk dikeni, plantar fasianın kalkaneus ile birleşim noktasında kalsiyum iyonlarının çökmesi ile oluşur. Topuk dikeni kronik bir süreç olup uzun vadede meydana gelir.Literatürde kalkaneal spur veya epin kalkanei olarak isimlendirilir.

Topuk Dikeni Neden Olur?

Topuk dikeni için genel geçer söylemler kesin hüküm belirtemez. Zira ayakta çok sayıda farklı deformiteler olup, alışkanlıklarla ve yaşam koşullarıyla harmanlanması sayesinde çok sayıda farklı ihtimal belirginleşebilmektedir. Örneğin, gün boyunca uzun süre zarfında ayakta duran ve dinlenme periyodunu ya hiç gerçekleştirmeyen ya da oldukça sınırlı tutan bireylerde topuk dikeni rahatsızlığı beklenen bir faktördür. Zira ayağımız her ne kadar stres absorbsiyonuna uygun dizayn edilmiş olsa da, uzun süreli kullanım birçok hastalıkta olduğu üzere topuk dikeninde de önemli bir risk faktörüdür.

Ortopedik ayakkabı tercihi, her ne kadar günümüzde bir nebze daha uygulanır vaziyete bürünse de, halen birçok insan sadece dış görünüş odaklı ayakkabı tercihinde bulunmaktadır. Ayağımızın doğal komponentlerini destekleyen, medial longitudinal arkı destekleyen ayakkabı tercihleri ne yazık ki hiç konuşulmamaktadır. Hali hazırda birçok vatandaş, ayağında ağrılara veya su toplanması, şişlik ve kızarıklıklara rağmen ayakkabılarını değiştirme gereksinimi duymamaktadır. Hal böyle olunca birçok ayak kaynaklı ortopedik problemler de oluşabilir.

Bu faktörler arasında sizlerin gözlemleyebileceği son basamaklardan biri de plantar fasyanın gerginliğidir. Plantar fasya, ayak tabanında yer alan ve ayağın yere temas eden yüzeyi boyunca uzanan bir yapıdır. Bu yapının gerginliği özellikle topuğa yakın bölgede devamlı bir ağrı veya gerginlik hissi ile algılanabilir. Daha ileri vakalarda ödem, ısı artışı, renk değişimi ve yoğun ağrı ile belirginleşebilir.

Sabah İlk Ayak Basmada Dayanılmaz Ağrı Neden Olur?

İnsanlar yerçekiminin de etkisi itibariyle ayağı ekin dediğimiz plantar fleksiyonda tutar. Bunu uzun süreli yapmaları dahilinde gece boyunca plantar fasya gevşer ve büzülür. Bunun doğru dozajlarda olması güzel bir sonuç olarak yorumlanabilse de, bütün gece boyunca büzüşen plantar fasya, sabah ilk ayak basma eylemi sırasında ani gerilime bağlı olarak bu büzüşük konumundan kurtulmak zorunda kalır. Sabah ilk ayak basmada ağrı mantığı da bunun üzerine şekillenir.

Topuk Dikeninde Belirtiler Nelerdir?

Topuk dikeni olan hastalarda genellikle sabah yataktan kalkıldığında ilk yere basıldığında topuğun alt kısmında şiddetli bir ağrı duyulur ve birkaç adım atınca bu ağrı biraz azalır. Ancak gün içinde çok ayakta kalındığında ağrı tekrarlar ya da uzun süre bir yerde oturup daha sonra ayağa kalkıldığında da sabahkine benzer durum sözkonusu olur.

Topuk dikeni olan hastalarda ağrı yavaş yavaş başlar ve başlangıçta hastalar tarafından genellikle ciddiye alınmaz. Topuk dikeni olan hastalar genellikle ayak topuklarının bir taş ya da benzeri bir cisim tarafından zedelendiğini ifade ederler. ‘Bir taşa bastım sonra ağrım geçmedi’ şeklinde şikayetler ile gelebilirler. Topuk dikeninde ağrı genellikle aktivite sırasında değil, aktivitenin yoğun olduğu dönem sonrasında yapılan istirahatten sonra hissedilir.Topuk dikeni ciddiye alınmaz ve tedavi edilmez ise kronik bir ağrı nedenidir. Topuk dikeni yürüyüş şeklinizi de ister istemez etkileyeceği için beraberinde ayak bileği, diz, kalça, bel ve sırt ağrılarını da beraberinde getirir.

Topuk Dikeni Tedavisinde Ne Yapılır?

Topuk dikeni durumunda yapılacak ilk şey istirahat etmektir. Her şeyden önce ayağın üzerine binen yükten kurtulmak gerekir.

Aktivite Modifikasyonu:Koşu, aerobik, yürüyüş ve tempolu koşu gibi yüksek etkili aktivitelerden kaçınmalıyız. Egzersizi yüzerek ya da kondisyon bisikleti ile yapabiliriz.Özellikle sabahları yalın ayak yere basmamalı, yataktan çıkmadan önce ayak germelerini yapmalıyız.

Ayakkabı Modifikasyonu:Özellikle ayak arklarınızı destekleyecek ayakkabılar tercih ediniz.Gün içerisinde ayağınızın stres alanlarını değiştirmek için ayakkabı değişikliği yapınız.Genellikle koşu ayakkabıları veya ortopedik ayakkabılar sizi daha rahat ettirir.

Ortez:“Spenco” tipi sayaç topuk yastığı deneyebilirsiniz.Eğer bu etkili olmazsa özel ortez yapılabilir. Herhangi bir ortez veya topuk yastığı yavaş yavaş günlük ayakkabı içine entegre edilmelidir.

Germe:Germe egzersizleri topuk dikeni için etkili bir tedavi yöntemidir.Plantar fasya ve Aşil tendon esneklik ve hareket kabiliyetini geliştirmek amacıyla günde en az 3 kere yapılması gerekir.

Sıcak/sağuk uygulama:Sabah uyandığınızda gece boyunca gerilmiş plantar fasia ve çevre dokuların gevşemesi için sıcak bir ayak banyosu uygulayabilirsiniz.Gün içerisinde ve akşamları topuğa uygulanacak 30’ar dklık buz masajı inflamasyonu baskılayacaktır.

Gece Ateli:Aşil tendonu veya plantar fasya kısalması ya da kontraktür önlemek için uyurken atel takılır.Bu tipik sabah ağrısını önlemede de etkili bir yöntemdir.

Extracorporeal Shock Wave Therapy(ESWT):Yüksek enerjili ses dalgalarıyla cerrahi olmaksızın ilaçsız ve kısa sürede yüzde 85 oranında kalıcı bir iyileşme sağlanan güncel elektroterapi tekniğidir.

Kortizon Enjeksiyonu:Topuk dikenine bağlı şikayetler, bu önlemlere rağmen 2-3 ay daha sürerse topuk bölgesine kortikosteroid enjeksiyonu yapılabilir.Ancak, plantar fasyanın yırtılmasına ya da zayıflamasına yol açabileceği için dikkatli olunması gerekir.

Ayrıca fizyoterapistler tarafından uygulanan germe ve kuvvetlendirme egzersizleri, manuel terapi,kinesiotape-rijit bantlama teknikleri, kuru iğneleme gibi yöntemler, kişinin kilo kontrolü doğru ayakkabı kullanımı, günlük yaşam aktiviteleri modifikasyonu tedavi de önemlidir.

Eğer bu yöntemlerin hiç birisine yanıt alınamıyorsa topuk dikeni için cerrahi tedavi yapılır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Topuk Dikeni(Kalkaneal Epin) ve Tedavisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Fzt.Aykut ÖZYALÇIN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Fzt.Aykut ÖZYALÇIN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Aykut ÖZYALÇIN Fotoğraf
Fzt.Aykut ÖZYALÇIN
Kocaeli
Fizyoterapist
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi26 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Fzt.Aykut ÖZYALÇIN'ın Makaleleri
► Topuk Dikeni Fzt.Mehmet ÇAKIR
► Topuk Dikeni (Plantar Fasitis) Op.Dr.Selim MUĞRABİ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Topuk Dikeni(Kalkaneal Epin) ve Tedavisi' başlığıyla benzeşen toplam 13 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Skolyoz İhmale Gelmez! Kasım 2016
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


00:36
Top