2007'den Bugüne 92,300 Tavsiye, 28,217 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Dikkat Dağınıklığı ve Hiperaktivite
MAKALE #17613 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.Havva BAYAR | Yayın Kasım 2016 | 4,870 Okuyucu
DİKKAT DAĞINIKLIĞI VE HİPERAKTİVİTE

Dikkat, konsantrasyon, hareketlilik ve dürtü kontrolü alanlarındaki sorunlarla karakterize olan Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), çocukluk çağının en sık görülen psikiyatrik bozukluklarındandır. Tedavi edildiği zaman sağlanan belirgin düzelme, tedavi edilmediğinde psikiyatrik ve sosyal sorunlara yol açmaktadır.

Dikkat dağınıklığı öğrenmede en temel unsurlardan biri olan konsantrasyon ile yakından ilgilidir. Çocukların bir konu ya da durum üzerinde yeteri kadar odaklanamaması ile açıklanabilir. Dikkat dağınıklığı bir dikkat sorunudur. Kendini kontrol etmedeki zayıflıktan kaynaklanır. Nörolojik temelli olup çocuklar, gençler ve hatta yetişkinlerde dahi görülebilir.

Beynin ön kısımları karar vermemize ve dikkatimizi toplamamıza yardımcı olur. Dikkat dağınıklığı olan kişilerin beyin dalgaları yavaştır. Dikkat dağınıklığı sorunu olan çocuklarda bu bozukluğun doğuştan geldiği bilinmektedir. Sıkılganlıkla, tembellikle, bilgiçlikle ilgili değildir.
Çocuklarda, yaşları gereği dikkati bir konuya odaklama süresi yetişkinlere göre daha kısadır. Yaş küçüldükçe bu süre daha da azalmaktadır. Kısa olan bu dikkat süresine bir de dikkat eksikliği eklenince sorun daha ciddi bir hal almaktadır.
Hiperaktivite ise aşırı hareketlilik, dikkatini bir konuya verememe ve yoğunlaştıramama, sürekli kıpır kıpır olma haliyle ifade edilen ve tedavi gerektiren bir hastalıktır.

Yapılan çalışmalar incelendiğinde hiperaktivite ve dikkat dağınıklığının birlikte anıldığı görülmektedir. Ancak her dikkati dağınık çocukta mutlaka hiperaktivite olacağı anlamı çıkarılmamalıdır. Sadece dikkati dağınık, sadece hiperaktif ya da her iki gruptan şikayetlerin bir arada görüldüğü çocuklar bulunmaktadır.
Genelde anne babalar dikkati dağınık çocuk davranışlarıyla ilgili şu yakınmalarda bulunurlar:

Dinlemiyor
Aklı başka yerde
Ödevlerini yapmıyor
Ben bir şey anlatıyorum, o başka bir şey yapıyor
Söylediklerim bir kulağından girip diğerinden çıkıyor
Sanki ben duvarla konuşuyorum
Düzensiz
Dağınık
Dikkatsiz
Sık sık hayal kuruyor
Sanki rüya aleminde
Sınavlarda bildiği soruları yapamıyor
Sınav sorularını evde yaptığımızda yapıyor ama okulda yapamıyor
Bir şeyle uğraşırken küçük bir ses duysa bile elindekini bırakıp oraya odaklanıyor
Yaşından küçük hatalar yapıyor
Bazen zekasından şüpheleniyorum
Sık sık eşyasını kaybediyor
Eşyasını rastgele yere atıyor sonra da bulamıyor
Odasını toplamaktan bıktım
Başladığı işleri bitiremiyor
Ödevini bitirene kadar defalarca “Haydi” demekten bıktım
Verilen ödevleri almayı unutuyor
Öğretmen dersi dinlemediğini söylüyor
Okuldaki faaliyetlere katılmıyor
TV karşısında saatlerce zaman geçiriyor
Ben ona bir şey anlatırken konuyla alakasız sorular soruyor

Bu belirtileri dikkat dağınıklığı olan çocuklarda görmek mümkündür. Bugün okullarımızda her sınıfta dikkati dağınık ve hiperaktif bir çocuğa rastlamak mümkündür. Beynin dikkati toplamakla ilgili bölgesinin yeterli düzeyde çalışmamasından dolayı ilaç tedavisi gereklidir. Ancak ilaç tedavisi tek başına yeterli değildir. Çocuk mutlaka eğitim desteği de almalıdır. Erken yaşta teşhis edilmeli ve zaman geçirmeden tedaviye başlanılmalıdır. DEHB, çocuğun işlevselliğini birçok alanda etkilediğinden tedavisi de kapsamlı olmalıdır. DEHB’a karakterize olan davranışsal, bilişsel, sosyal ve ailesel alanlardaki sorunları çözmek tedavinin ilk hedefidir. İyi bir tedavi; ilaç, psikoterapi ve psikososyal tedavileri kapsar.

Okul yıllarının başında fark edilen dikkat dağınıklığı sorunu, çocukların zorluk yaşamalarına ve okuldan soğumalarına neden olabilmektedir. Bu sorun hem aileleri hem de çocukları yormaktadır.
Dikkat dağınıklığı olan çocuklar okul ortamında aile ortamından daha fazla sorun yaşarlar. Çünkü ev ortamı daha durağan iken okul ortamı dinamiktir. Takip edilmesi gereken bir program vardır ve öğretmenlerin aynı anda tüm çocuklara uygun bir program takip etmesi çok zordur. Öğretmenler çok sayıda çocukla çalıştıkları için dikkat ve kendini-kontrol edebilmeyi gerektiren sınıf ortamında “ortalama” bir çocuğun davranışlarına aşinadırlar. Hiperaktivite ve dürtüsellik ile ilgili belirtileri daha çabuk fark edebilirler. Ancak bazen sadece “dikkat eksikliği” olan çocuklar, özellikle de uysal ve uyumlu bir çocuksa, gözlerinden kaçabilmektedir.
Okula başladıkları ilk dersten itibaren konuları dinlemede ve programı takip etmede zorlanan çocuklar öğretmenin hemen dikkatini çekerler. Öğretmenler dikkat dağınıklığı olan çocukları şu tarzda cümlelerle tanımlamaktadırlar:

Dersi dinlemiyor
Yönergeleri başından sonuna kadar takip edemiyor
Ders yerine başka şeylerle ilgileniyor
İlgisi kolayca başka yöne kayıyor
Dersin akışını bozuyor
Ödevlerini yanlış getiriyor
Eksik ödev yaparak geliyor
Unutkan
Ödev yapmıyor
Detayları gözden kaçırıyor
Sanki sınıfta değil, aklı hep başka yerde
Sürekli okul araç- gereçlerini kaybediyor
Başladığı işi bitirmiyor
Dikkatsiz
Dalgın
Dağınık
Düzensiz
Başarısı düşük
Hayallere dalıyor
Uzun süre zihinsel faaliyet gerektiren işleri yapmakta zorlanıyor veya bunları yapmaktan kaçınıyor

gibi belirtiler dikkat dağınıklığının tipik belirtileridir. Öğretmenler ilk başlarda çaba gösterseler de çocuk tedavi edilmediği sürece sorunu kendi başlarına çözemezler. Anne-babalar ve öğretmenler bu durumdan çok şikayetçidirler fakat çocukların yaşadığı sıkıntılar daha önemlidir.
Yapılması gereken çocukların bir uzmana yönlendirilmesi ve durumuna uygun teşhis konulduktan sonra gerekli tedavi ve eğitim çalışmalarına başlanmasıdır. Bu sadece aile ile ya da öğretmenle yapılacak bir çalışma değildir. Mutlaka aile, uzman ve öğretmenin işbirliği yapması gerekir. Bu durum gerek hiperaktif gerekse dikkati dağınık çocuklar için geçerlidir.
Anne babalar hiperaktif çocukları ile ilgili gözlemlerini şu şekilde ifade etmektedir:

Kıpır kıpır
Bir türlü yerinde duramıyor
Sırasını beklemekte zorlanıyor
Hep önde olmak istiyor
Grup çalışması yapamıyor
Düz duvara tırmanıyor
Yerli yersiz koşup tırmanıyor
Başladığı işi bitiremiyor
Eli dursa ayağı durmuyor
Çok konuşuyor
Sorulan sorular tamamlanmadan cevabını yapıştırıyor
Düşünmeden davranıyor
Eşyasını sık sık kaybediyor
Çok aceleci
Dediklerimizi yapmıyor, kendi bildiğini okuyor
Kimse ile geçinemiyor
Kontrol edemiyorum
Her tarafı karıştırıyor
Olaylara ve konuşmalara müdahale edip yarıda kesiyor

Bu davranışlar çoğu çocukta zaman zaman görülebilen durumlar olduğundan tanı konulması için yeterli deneyim ve bilgi birikimi sahibi uzmanların yardımı gerekir. Son altı aydır devam etmek koşuluyla aşağıdaki belirtilerin görüldüğü çocuklar için mutlaka yardım alınması ve zaman kaybetmeden gerekli tedaviye başlanması gerekir.

Okul ödevlerinde, işlerinde ya da diğer faaliyetlerde dikkatsizce hatalar yapmak
Sorumluluğunu aldığı görevlerde ya da oyunlarda dikkatini sürdürmekte güçlük çekmek
Konuşulduğunda çoğu zaman dinlemiyormuş gibi görünmek
Yönergeleri izleyememek ve okul ödevlerini, ufak tefek işleri tamamlayamamak
Üzerine aldığı görevleri ve faaliyetleri düzenlemekte zorluk çekmek
Uzun süreli zihinsel uğraş gerektiren etkinliklerden kaçınmak
Dikkatinin kolayca dağılması
Unutkanlık
Çoğu zaman ellerinin, ayaklarının kıpır kıpır olması, yerinde duramamak
Sınıfta ya da oturması gereken diğer durumlarda oturduğu yerden kalkmak
Aşırı düzeyde koşuşturmak ya da tırmanmak
Çok konuşmak
Soru tamamlanmadan cevabını söylemek
Sırasını beklemekte güçlük çekmek
Çoğu zaman başkalarının sözünü kesmek
Sonuçlarını düşünmeden fiziksel açıdan tehlikeli etkinliklerde bulunmak


Psikososyal girişimler aile, okul ve çocuk odaklı olabilir. Aileye yönelik girişimlerde DEHB ile ilgili bilgilendirme önemlidir.DEHB tedavi edilmediği takdirde çocuğun ya da gencin yapısal zorluklarından kaynaklanan davranış sorunları ve okul başarısızlıkları devam edecektir. Çevresinden olumsuz eleştiriler alma riski artacaktır. Bütün bunlar çocuğun ya da gencin ikincil sorunlar geliştirmesine yol açacaktır. Yani okul başarısızlıkları ileride iş yaşamındaki başarısızlıklara; arkadaş ve aile ilişkilerinde yaşadığı sorunlar da ileride sosyal ilişkilerinde hatta evlilik yaşamında sorunlar yaşamasına yol açabilecektir. Yine depresyon, davranım bozukluğu gibi ek başka psikiyatrik bozukluklar gelişmesi söz konusu olacaktır.

Anne-Babalara Öneriler
Dikkati dağınık ve hiperaktif bir çocuğa sahip olmak tabi ki kolay bir durum değildir. Birçok anne-baba Dikkati dağınık ve hiperaktif çocuğa nasıl davranması gerektiği konusunda çaresiz kalabiliyor. Çocuğun içinde bulunduğu durumu ve zorlukları anlamak, takip etmek ve yapılması gerekenleri uzman eşliğinde yapmak, çocuk ve aile açısından yararlı olacaktır.
Bu ailelere aşağıdaki önerilerde bulunulabilir:

En sık yapılan yanlışlardan birisi tedavi gerektiren bir çocuğu tedavisiz bırakmaktır. Bunun gerekçesi olarak aileler sıklıkla psikiyatrik ilaçlardan çekindiklerini ifade ederler. Bu konuyla ilgili mutlaka bu konuda uzman bir “hekim” ile görüşülmelidir. Kulaktan dolma bilgiler ile çocuğunuzun zamanında tedavi olmamasının onun için ilerde başka riskleri beraberinde getirebileceğini unutmayın
Çocuğunuzun bunu isteyerek yapmadığını, sizi kızdırmak, inatlaşmak uğruna yapmadığını bilmek durumundasınız
Dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite sorunu öğretimle yakından ilgilidir
Dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite olma zeka ile ilgili değildir
Dikkat dağınıklığı ve hiperaktivitenin aile yapısı ile ilgisi bulunmamaktadır Ailenin otoriter, ilgisiz, hoşgörülü ya da demokratik olmasıyla ilişkisi yoktur. Bu yüzden anne-baba gereksiz yere birbirini suçlamamalı ve çatışmaya girmemelidir
Bu rahatsızlıklar yüzünden çocuğunuza kızarak ya da kaygıyla yaklaşmayın
Çocuğunuza bu sorunu nedeniyle takma adlar (yarım akıllı, geri zekalı, melankolik, hayalci vb.) koymayın
Çocuğunuza sevecen ve anlayışla yaklaşın
Başkalarının yanında asla eleştirmeyin
Kardeşleriyle ya da bir başkasıyla kıyaslamayın
Çocuğunuza sevgi ve saygıyla yaklaşın
Sık sık geri bildirim verin, çocuğunuza onun ne yaptığının farkında olduğunuzu gösterin
Olumsuzluklar, yapamadığı şeyler ve cezalar hakkında odaklanmaktan ziyade olumlular üzerinde odaklanın
Olumlu bire aile ortamı yaratın
Ödev yapmasına yardımcı olun
Ödev yaparken dikkatini dağıtacak araç-gereçleri masa üzerinde bulundurmayın.
Çocuğunuz başarısız olduğu taktirde tembel olduğunu, zeka özürlü olduğunu söylemeyin. Başarısızlığın bununla ilgisi yoktur
Çocuğunuza destek olun, cesaretlendirin
Kurallar koyduğunuz zaman bunların çok spesifik olmasına dikkat edin ve onları yazıp asın
Ödülleriniz çocuk için anlamlı ve güçlü ödüller olsun
Uzun ve detaylı konutlar yerine kısa cümlelerden oluşan tek tek komutlar verin.
Çocuğunuzun doğru beslenmesine yardımcı olun.
Çocuğunuzun yeterince hareket etmesini ve uyumasını sağlayın.

Öğretmenlere ÖnerilerEğitim ve öğretim hayatının temel kaynağını okul ve öğretmen oluşturur. Günümüzde öğretmen salt bilgi dağıtan, ders verip onu değerlendiren pasif bir birey olmaktan çıkmıştır. Dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite öğretimle yakından ilgilidir. Dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite sorunu olan çocukların oranı oldukça fazladır. Hemen hemen her 100 çocuktan ortalama 3-5’i bu durumdadır. Bu oran sınıfınızda en az bir tane olduğu anlamına gelir. Öğretmenlere, Dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite sorunu olan öğrencilere yardımcı olabilmeleri için aşağıdaki önerilerde bulunulabilir:

Dikkat dağınıklığı genellikle okul yıllarında fark edilen ders dinlememe, ders ile ilgilenmeme belirtileri ile ortaya çıkan bir durumdur. Aile farkında olmasa bile bir öğretmen olarak göreviniz aileyi durumdan haberdar etmek, bilgilendirmek ve yönlendirmektir.
Dikkat dağınıklığı sadece öğretmen ve ailenin çabasıyla ilgili değildir. Mutlaka tedavi ve eğitim yardımı alınmalıdır. Yalnızca ilaç tedavisi başlanıldı diye bu sorumluluktan kurtulmuş olmazsınız. Çocuk alacağı eğitim yardımı ve sizin de sınıf içinde yapacağınız düzenlemelerle daha iyi duruma gelecektir. Gerekli sınıf düzenlemesini yapmalısınız.
Gerek çocuğun aldığı bireysel terapi, gerekse tedavi, aile ve öğretmen desteği olmadan amacına ulaşmayacaktır.
Dikkat dağınıklığı olan öğrenciye saygı duyun ve diğer çocuklarla aynı düzeyde değerlendirmeyin.
Fiziksel darbelere maruz kalmamaları için güvenli ortamlar oluşturmaya çalışın. Fiziksel ortamda kırılacak, dökülecek malzemeler, kesici ve delici aletler bulundurmayın.
Bu tip öğrenciler oturma düzeni bakımından öğretmenin sık sık kontrol edebileceği ve gerektiğinde yanına gidip derse katabilme olanağının olabileceği öğretmene yakın yerlere oturtulmalıdır.
Sınıf ortamı rutin olmaktan kurtarılmalıdır. Resimler, şekiller, drama, rol yapma, video gösterme gibi etkinliklerle dersler renklendirilmelidir.
Dikkat çekici yöntemler kullanılabilir.
Dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite sorunu olan çocuklar gruptan ziyade bireysel çalışmaya daha yatkındırlar. Grup bilinciyle hareket etme sorunları vardır. Bu nedenle sorduğunuz soruların cevaplarını grup olarak topluca vermelerini sağlamak yararlı olur. Böylece hem öğrencilerin konuşma ihtiyacı giderilmiş olur hem de ders ortamından uzaklaşmamış olurlar.
Bu sorunu yaşayan öğrenciler sıra bekleme, söz verildiğinde konuşma anlamında zorluk yaşadığı için sınıf ortamında parmak kaldırma yöntemi benimsenmelidir.
Dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite sorunu olan çocuklara uzun ödevler verilmemelidir. Ödevler sözlü anlatıma, resim ile anlatmaya, dramatizasyona, şekillerle anlatıma yer verecek şekilde olabilir. Ödevini yapan çocuklara(tüm çocuklara) puan vererek ya da belli semboller vererek ödül sistemi kullanmak yararlı olacaktır.
Bu sorunu yaşayan çocukların ödevlerini yapması için öğretmenin öğrenciyi sık sık cesaretlendirmesi, zaman zaman onu ödüllendirmesi öğrencide gelişme sağlayacaktır.
Dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite sorunu olan çocuklar kapsamlı ve uzun süren işlerden çabuk sıkılırlar. Bu sebeple uzun çalışmalar kısa zaman dilimlerine ayrılmalıdır.
Konular anlatılırken soyut örnekler yerine somut örnekler kullanılarak ve dersin güncel yaşamla bağlantısını kurarak konuların daha kolay algılanabilir olması sağlanabilir.
Günün başlangıcında o gün yapılacak olan çalışmaların tahtaya yazılması tüm öğrencilerin ve dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite sorunu olan öğrencinizin daha fazla konsantre olmasını sağlayacaktır.
Klasik tip sınav soruları bu çocuklar için uygun değildir. En ideal olanı sözlü anlatıma dayalı veya doldurmalı sınav sistemidir. Bu çocukların sınav süreleri diğerlerine göre daha uzun tutulmalıdır. Puan verilirken izlediği basamaklar dikkate alınmalı, işlemin yürütülmesine puan verilmeli, imla yanlışlarından not kırılmamalıdır.
Öğrenmede kullanılması kolay ve etkili olan “Arkadaştan Arkadaşa” veya “Çocuktan Çocuğa” yöntemi kullanılarak iyi dinleme ve öğrenme sağlanabilir.
Sınıfınızdaki diğer öğrencileri dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite konusunda bilgilendirin. Görme sorunu yaşayan bir öğrencinizin gözlük takması, işitme sorunu yaşayan bir öğrencinizin kulaklık takması ne kadar doğalsa, dikkat dağınıklığı olan çocuğun da özel yardımlar alması o kadar doğaldır.
Dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite sorunu olan öğrencinizi anlamaya çalışın. Çünkü bu çocukların kendileri de içinde bulundukları durumdan hoşnut değillerdir.
Bu çocukları şımarık, tembel, asi, söz dinlemez gibi olumsuz sıfatlarla değerlendirmeyin. Sık sık göz teması, omzuna dokunma, ilgilenme, cesaret verici sözler bu çocuklar tarafından olumlu karşılanır.
Çocukların söylediklerinize konsantre olması kasıtlı bir durum değildir. Davranışları size karşı bir başkaldırı değildir. Aksine diğer hastalıklar gibi bir zorluktur. Sizi dinlemiyor gibi görünmesini anlayışla karşılayın, bilinçli bir davranış olmadığından emin olun.
Dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite sorunu olan öğrencinizi başka çocukların yanında aşağılamak, küçük düşürmek, kıyaslamak ve olumsuz özelliklerini vurgulamak sakıncalıdır. Bu durum diğer öğrenciler için de örnek teşkil eder. Aslında bu yaklaşım sadece bu sorunu yaşayan çocuklar için değil, sınıf ortamındaki tüm çocuklar için geçerlidir.
Dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite sorunu olan öğrencinizin yanına oturtacağınız arkadaşlarının seçimi iyi yapılmalıdır. Seçeceğiniz öğrenci; arkadaşını anlayan, ona destek olan, gerekirse eksiklerini tamamlayan, ödevlerini deftere geçirmesi konusunda yardımcı olan biri olmalıdır. Bunun dışında törenler, müsamereler ve arkadaş toplantıları sorun yaşanan diğer ortamlardır. Bu ortamlarda da bu çocuklara sosyal açıdan daha iyi durumda olan başka öğrenciler yardımcı olabilir.
Dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite sorunu olan çocuklarla diğer çocukları kaynaştırmaya çalışın.
Rehberlik, öğretmenin temel görevlerinden biri sayılmalıdır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Dikkat Dağınıklığı ve Hiperaktivite" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Dnş.Havva BAYAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Dnş.Havva BAYAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     54 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Havva BAYAR Fotoğraf
Uzm.Psk.Dnş.Havva BAYAR
Adana
Uzman Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi6 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Dnş.Havva BAYAR'ın Yazıları
► Dikkat Dağınıklığı Psk.Dnş.Mehmet POLATOĞLU
► Dikkat Dağınıklığı Psk.Dnş.Kıvanç TIĞLI
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Dikkat Dağınıklığı ve Hiperaktivite' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Özgüven Kazanmak Nisan 2021
◊ Çocuklarda Parmak Emme Haziran 2019
◊ Çocuklukta İstismar Aralık 2016
◊ Çalışan Anne Olmak Aralık 2016
◊ Depresyon Aralık 2016
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


14:28
Top