2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Cinsellik ve Cinsel Gelişimin Çocuklar ile Konuşulması
MAKALE #17198 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.Uğur ÇAPULCUOĞLU | Yayın Eylül 2016 | 2,187 Okuyucu
Dünya üzerindeki her sağlıklı insan kadın veya erkek olmak üzere bir cinsiyete sahiptir. Ve bu kadın ve erkek bir aile olduklarında leylekler onlara bir yavru getirirler. Bir gün ansızın bir leylek kapılarını çalar ve "İşte size bir bebek getirdim. Onu büyütün" der. İşte bu hikaye ile bir çok kişi cinsel bilgiyi almaya başladı kültürümüzde.

Cinsellik ve cinsel gelişim hakkında çocukların sorularını leylek hikayesine girmeden etkili bir şekilde yanıtlamak, ailenin en önemli görevi ve sorumluluğudur. Cinsellik konusunda açık bir aile, gelen sorular karşısında tıkanma yaşamamalı, çocuğu susturmaya çalışmamalı, bu soruları yalnızca cevaplamakla yetinmemeli, aynı zamanda verdikleri cevapların çocukları tarafından anlaşıldığına da emin olmalıdır. Çocuk, soru sorma ve soru içeriğini değerlendirme konusunda hiç düşünmez. Çocuk, yalnızca sorar. Bir misafirlikte ve ya bir aile toplantısında cinsellik ile ilgili sorular sorabilir. Bu durumda uygun görünen birkaç cevap yolu, ailelerin işine yarayacaktır. Böyle durumlarda aileler "Bu iyi bir soru." şeklinde giriş cümleleriyle zaman kazanabilir, soruyu kısmen cevaplandırabilir, cevaplamayı erteleyebilir veya içinde bulunduğu topluluğu görmezden gelerek çocuğun sorusunu yanıtlayabilir. Bu tutumların her biri, bilinçdışında farklı mesajlar verecek olsa da, çocuk istediği cevabı aldığı sürece etkili olacaktır. Cinsel eğitim, yalnızca çocuktan gelen soruları cevaplamak değildir. Ebeveynlerin birbirlerine karşı tutumları da çocuklarına bilinçdışında olumlu veya olumsuz mesajlar verirler. Ebeveynlere düşen en büyük sorumluluk, cinsel anlamda ve her alanda saygı kavramını çocuklarına bilinçli ve bilinçdışında mesajlarla öğretmek, çocukların sorularını onların seviyelerine uygun olarak cevaplamaktır.

Ailelerde çocuğun cinselliği öğrenme süreci, aynı zamanda da ailenin cinselliğe bakış açısını tartmasını sağlayabilir. Ebeveynlerin cinsel eğitim konusunda bilinçli olmaları, yetiştirdikleri bireyler için son derece önemlidir. Türkiye'de cinsel konuların konuşulması hala bir tabudur; fakat durum psikolojik açıdan incelendiğinde aile davranışlarının uç ve gereksiz olduğu, travmalara yol açabileceği rahatlıkla gözlenebilir. Cinsellik insanın varoluşunun bir özelliğidir. Bu tabii etki bastırıldığında, buna gelecek içsel tepkiler kaçınılmazdır. Bastırılmış cinselliğin sonuçları ya karşı cinsle konuşmaya bile korkmak, çekinmek olacak, ya da sapıklığa, ırza geçmeye kadar uzanan istenmeyen davranışlara yol açabilecektir. En iyi ihtimalle bile cinsel dürtüleri bastırılmış, yanlış bilgiler edinmiş bireylerin cinsel hayatları doyumsuz, verimsiz ve uyumsuz geçecek, bireyler huzursuz bir hayat sürecektir. Ebeveynler çocuklardan gelen soruları yanıtlarken kimi zaman yetersiz olabilirler. Çocuğu diğer ebeveyne yönlendirmek isteyebilirler. Ebeveyn bunu yaparken kendi komplekslerine yenilip çocuğa çıkışmamalı, çocuğun daha doğru bilgi almasını istediği için onu yönlendirdiğini çocuğa anlatmalıdır. Cinsel eğitim konusundaki en önemli hatalardan biri de ailenin kendi yetersizlik duygusu sebebiyle çocuğuna gereğinden fazla bilgi vermesidir. Hâlbuki yalnızca sorulan sorunun cevabını, çocuğun yaşına uygun seviyede vermek, çocuk için yeterli olacaktır. Ergenlik döneminde ailesinden bağımsız olmak isteyen çocuğa ise verilmesi gereken en önemli mesaj, güven duygusudur. "Senin doğruyu bulacağına inanıyorum, ama bana ihtiyacın olduğunda ben yanındayım." mesajı, ergenin kendisini güvende hissetmesini sağlayacaktır. Çocuklar hayatı oyun yoluyla öğrenir. Bu yüzden çocukların cinsel kimlikleriyle ilgili özgürce soru sorabilmeleri için, yaşlarına uygun cinsel içerikler barındıran oyuncaklar kullanılabilir. Bunlar, yap‐boz, oyuncak bebek, boyama kitabı vb. materyaller olabilir.

Ebeveynler, çocuğun ilk yaşam kılavuzlarıdır. Çocuk, aile dışından edindiği tüm kazanımları aileden aldığı verilere göre düzenleme eğilimindedir. Bu yüzden aile, her konuda olduğu gibi, cinsellik konusunda da çocuğun algılayabileceği düzeyde çocuğa en doğru bilgiyi vermekle yükümlüdür. Çocuk, aynı soruyu her yaşta sorabilir, sorgulayabilir. Eskiden aldığı cevapları unutmaz. Her dönemde aldığı cevapları eşleştirir. Bu durum cinsellik konusunda da böyledir. Bu yüzden çocuğa verilecek cevaplar, ileride ikili mesajlar almasına sebep olmayacak cevaplar olmalıdır. Çocuğun seviyesine uygun davranmak, çocuğa yalan söylemek demek değildir. Ailenin bu konuyla ilgili görevlerinden biri de, çocuğun hangi gelişim evresinde olduğunu iyi takip etmek, çocuğun bu dönemlerde kendiyle ilgili hangi bilgilere sahip olduğunu bilmek, çocuğun aslında neyi sormuş olabileceğini iyi idrak etmek ve buna en uygun cevabı vermektir. Toplumsal önyargılar, eğitim durumu, psikolojik durum, sosyo‐ekonomik durum gibi birçok değişkene bağlı olarak, aileler cinselliği konuşma konusunda çekingen kalabilirler. Bu durumda ailenin mutlaka profesyonel bir uzmandan yardım alması gereklidir.

Çocuk, ailesini "her şeyi bilen" olarak görür ve belli bir yaşa kadar bu güveni duymalıdır. Bu yüzden aile, cinsellikle ilgili konuşurken rahat olmalıdır. Çocuğun ileride sorunsuz bir cinsel hayatının olması için en gerekli şart, aileden, kendi yaşına uygun ve net cevaplar almış olmasıdır. Çocuğun, cinselliği utanılası, ayıp veya yasak olarak algılaması ile cinselliğinden utanmadan kendini kabul etmesi, yalnızca alacağı bu cevaplara bağlıdır. Ailede cinsel bilgiyi veren kişi, genelde çocuğun hemcinsi ebeveynidir; fakat bu durum, kesinlikle olması gereken durum değildir. Hangi ebeveyn cinselliği konuşurken kendisini daha rahat hissediyorsa, çocukla o konuşmalıdır. Burada çocuğa öğretilmek istenen şey gruplaşmak değil, yalnızca en sağlıklı, en güvenilir cinsel bilgilerdir. Çocuğun cinsel kimliğinin oluşması, cinsel bilgileri yaşına uygun olarak en açık şekilde edinmesine bağlıdır. 2‐3 yaşından itibaren çocuk, kadın‐erkek farklılıklarını, bu dünyaya nasıl geldiğini ve anne‐babaların neden aynı yatakta uyuduğunu merak ederler. Bu durum, kafalarındaki sorulara tatmin edici yanıtlar alana kadar devam eder. Bu yüzden çocuğun, farklı yaşlarında alacağı her cevap, bir önceki aldığı cevabın bir sonraki basamağı, aynı zamanda da bir önceki cevabıyla tutarlı olmalıdır. Toplumda yaygınlaşmış olduğu gibi, cinsel eğitim, bir seferde konuşulup halledilecek bir konu değildir.

Her ne kadar toplumsal kurallara yetişmiş olsak bile çocuklara en doğru bilgiyi en anlaşılır şekilde vermek çok önemlidir. Çocukların cinsel gelişim ve cinsel yaşam konusunda uygun ve doğru olmayan bilgiler ile dolması, ilerideki cinsel yaşamını da olumsuz etkileyecektir. Bu sebeple ailelere çok büyük görevler düşmektedir. Ebeveynler çocukları ile cinsellik ve cinsel konular hakkında cinsiyet ayrımı yapmadan konuşmaları ve çocukların anlayabileceği bir şekilde bu bilgileri vermeleri gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, bir kız çocuğunun annesinden öğreneceği cinsel bilgiler olduğu kadar babasından da öğrenebileceği bilgiler de son derece önemlidir. Eğer ebeveynler bu konuda sıkıntıya düşerler ve çocukları ile bu konuyu konuşmakta zorlanırlarsa mutlaka konu hakkında donanımlı bir uzmandan destek almaları son derece yararlı olacaktır.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Cinsellik ve Cinsel Eğitim Dr.Psk.Zeynep TEKİN BABUÇ
► Cinsellik Kavramı ve Cinsel Sağlık Psk.Dnş.Sibel DEMİR SARIOĞLU
► Cinsellik Girmeyen Eve Cinsel Terapist Girer Dr.Psk.Dnş.Ayavar Cem KEÇE
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Cinsellik ve Cinsel Gelişimin Çocuklar ile Konuşulması' başlığıyla benzeşen toplam 25 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


00:19
Top