2007'den Bugüne 92,336 Tavsiye, 28,225 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kırkından Sonra Aşk
MAKALE #1604 © Yazan Dr.Psk.Başak DEMİRİZ | Yayın Eylül 2008 | 45,193 Okuyucu
Aşk 40’indan sonra da tatlı

15 yıllık evliliğin ardından böyle yalnız kalacağını hesaplamamıştı. Üzücü ve yorucu geçen boşanmanın ardından uzun süre yalnız kalmak isteyeceğini sanmıştı. Oysa yalnızlık hiç hoşuna gitmemişti. Aşik olma isteği, birisi ile beraber olma özlemi ve yeniden romantizmi yaşama hayalleri 15 yaşinda yaşadığından farklı değildi. Sadece bu sefer, bu yaşta, nasıl yeni birisiyle tanışacağını, flört edeceğini bilemiyor ve korkuyordu. Korkusuyla başbasa kaldığında ise hayallerinden vazgeçmek için bahaneleri hazırdı “çok şişmanım,” “çok yaşlıyım,” “çok yorgunum,” “çocuklarimla beni kim ister.”

Korkmayın! Yalnız değilsiniz. 40 yaşinı geçmiş olup da hala veya yeniden aşk arayan kişilerin sayısı gün geçtikçe artıyor. İş, güç, kariyer peşinde koşarken aşkı ihmal edenler, yürümeyen evliliklerini bitirenler veya doğru insanı bulamayıp yalnız kalanlar, eski jenerasyonlar gibi “40’indan sonra azanı teneşir paklar” diyerek evlerinde saklanmıyorlar artık. Batı ülkelerinde çok daha sık rastlanan, yetişkinlere çöpçatanlik yapmaya yönelik internet siteleri, organizasyonlar, toplantılar yavaş yavaş ülkemizde de yaygınlaşmaya ve kabul görmeye başladı. Hayatın uzamasıyla, sosyal hayatın, kültürün değişmesiyle ikinci, üçüncü evlilikler artık daha doğal karşilanıyor.

Aşkın, seksin, flört etmenin, sevgiliyle mum ışığında bir akşam yemeğinin sadece gençlere ait ihtiyaçlar olmadığını bilen 40’lı, 50’li ve 60’lı yaşlardaki bir çok bekar, yeni insanlarla tanışmanın, aşik olmanın ve mutlu bir beraberlik kurmanın yollarını aramaya devam ediyorlar.

Bir de beraberlik içindeyken, “yeniden aşik olmak istiyorum” diyerek aşkı başka kişilerde arayanlar var. Bu diğer grup da çogunlukla eşlerinden veya sevgililerinden bekledikleri sevgiyi, ilgiyi veya heyecanı bulamayanlar, aşkı özleyenler. Kaç yaşinda olursa olsun, bir yandan mutsuz beraberliklerini bitiremeyip bir yandan da başka aşklar yaşamak uğruna herşeyi göze alanlar.

Aşkı kucaklamadan önce iç yolculuk yapmalı

Aşkın ortaya çikisi, gidişatı ve bitişi, aşk ve sevgi arasındaki benzerlikler, farklılıklar bilim adamları tarafından yıllardır araştırılan bir konu. Kimi aşkın spontone yaşandığını savunurken, kimi de zamanla derinleştiğinden bahseder. Derin aşkın ise bir gün içinde bile nefrete dönüşebilmesi mümkündür.

Bilinen bir gerçek var ki, kendi ile barışık kişiler daha uzun ve dengeli ilişkiler kurabilirler, daha iyi “sevgili” olurlar. Öyleyse, işe önce kendinizden başlamalı ve bir “iç yolculuğa” çikmalısınız. Aşka karşi tutumunuzu iyice değerlendirmeli, kendinizi iyi tanımalı ve kendinize karşi dürüst olmalısınız. Bu yolculuk 40 yaşindan sonra daha kolay olur. Kişilik artık oturmuş, hayatla ilgili seçimlerin çogu yapılmıştır. Doğrular ve yanlışlarla ilgili değerler daha belirgindir, daha kalıcıdır.

İç yolculuğa, aşkı aramadaki sebeplerinizden başlayın. Niçin yeni bir aşk arıyorsunuz? İşinizden, hayatınızdan, arkadaşlarınızdan memnun musunuz? Yoksa etrafınızda fazla insan yok da yalnız kalmaya tahammülünüz olmadığı için mi bir ilişki peşindesiniz? Evliliğinizde aşk kalmadığından mı yakınıyorsunuz? Hayatınız çok mu sıkıcı, sizi eğlendirecek, tatmin edecek uğraşlarınız var mı? Kendinizi aşik değilken de seviyor musunuz, beğeniyor musunuz? Yoksa sadece size birileri ilgi gösterince mi iyi hissediyorsunuz kendinizi?

İnanç sisteminizden devam edelim yolculuğa. 40 yaşindan sonra aşik olan kişileri küçümsüyor musunuz, yoksa onları takdir mi ediyorsunuz? Ayıplanmaktan korkuyor musunuz? İnsanlara yaklaşamama veya ilişki kuramama gibi endişeleriniz var mı? Karşi cinse karşi , “beni yine aldatır” “çocuklarıma kötü davranır” gibi önyargilariniz var mı?

Gelelim hissettiğiniz baskılara. Yeni bir ilişkiye girerseniz çocuklariniza, ailenize, anne-babanıza karşi vicdan veya sorumluluk hisleri üstünüzde baskı yaratacak mı? Onlarla ihtiyaçlarınız konusunda iletişim kurabiliyor musunuz? Yeni ilişkinizi destekliyorlar mı?

İç yolculuk devam ediyor. Daha önceki ilişkilerinizden aldığınız duygusal yaralarınızı tedavi ettiniz mi? Eski eşinizi veya sevgilinizi hala özlüyor musunuz, nefret mi ediyorsunuz? Yaşadıklarınızı unuttunuz mu? Yoksa yine “hata” yapmaktan mı korkuyorsunuz?

Yukarıdaki sorulara bir göz atın. Kendinizi iyi tanır, neyi, niye istediğinizi saptar, isteklerinizi, ihtiyaçlarınızı belirlerseniz yeni ilişkinizi çok daha sağlam temellere oturtabilirsiniz.

Aşka yelken açarken dikkat edilecek konular

Sonunda aşik oldunuz ve bu ilişkinin uzun sürmesini istiyorsunuz. İç yolculuğunuzu tamamladıysanız bir de aşağıdaki noktalara göz atın.

1. Daha önceki ilişkiniz ile ilgili mümkün olduğunca az konuşun. Boşanmış olduğunuzu veya ayrılık yaşamış olduğunuzu kısaca anlatabilirsiniz ama daha önce yaşadığınız hayal kırıklıklarını veya kızgınlıkları anlatmak yeni ilişkiye bir yarar sağlamaz. Eski ilişkiye ait negatif duyguları yeni sevgilinizin onarmasını beklemeyin, eğer bu duygularla başa çikamadiginizi hissediyorsanız bir psikologa gitmeniz yerinde olacaktır.

2. Çocuklarinizi yeni sevgilinize tanıştırmakta acele etmeyin. Çocuklariniz hayatınızda birisi olduğunu bilmelidir, onlardan bunu saklamak doğru değildir. Bu onların tekrar başkalarıyla beraber olduğunuz fikrine alışmalarını sağlar. Diğer yandan çocuklarla yeni sevgiliyi tanıştırmak stresli bir süreçtir. Birbirleriyle geçinemeyebilir, beğenmeyebilirler veya çok bağlanabilirler. Bu nedenle ilişkiniz sizin için ciddi değilse hiç tanıştırmamak da fayda vardır.


3. Uzun süre yalnız yaşayanlar için yeni birisiyle tanışmak birçok duyguları beraberinde getirir. Heyecan, korku, endişe, umut hissedebilirsiniz. Duygular bu kadar yoğunken insanın sağlıklı karar vermesi güçleşir. Bu nedenle kurallarınızı önceden belirleyin ve istemediğiniz, sonradan pişman olacağınız adımlar atmaktan kaçının.

4. Seçimlerinizde çok kısıtlayıcı olmayın. Başkalarının size uygun olduğunu düşündükleri, tanıştırmak istedikleri kişilere şans verin. İlk bakışta aşkı yaşamasanız da, sizi mutlu edecek dostluklar kurabilirsiniz. Ayrıca, hem sosyal çevreniz artar hem de ikili ilişkiler konusunda becerilerinizi geliştirirsiniz.

5. Cinsel konularda kendinize açık olun. Hazır hissetmiyorsanız kendinizi zorlamayın. İsteklerinizi, korkularınızı yeni sevgilinizle paylaşin. Gençlere verdiğiniz ögütleri unutmayın, yaşinız kaç olursa olsun korunmadan cinsel ilişkiye girmeyin.

6. Yalnızlık korkusuyla veya özgüven eksikliği nedeniyle standartlarınızı düşürmeyin. Yaşinız ilerlediği için veya biraz kilo aldığınız için panik yaparak hiç beğenmediğiniz kişilerle flört etmeye razı olmayın. Bu kendinize saygınızın azalmasına ve cesaretinizin kırılmasına neden olur.

40’tan sonra aşkın avantajları

Kabul etmek gerekir ki yeni insanlarla tanışmak, yeni ilişkiler kurmak öyle sanıldığı kadar kolay değil. “Gençler bile aradıkları aşkı bulamazken ben nasıl bulabilirim” diye düşünüyor olabilirsiniz. Ama gençlerle kendinizi kıyaslarken yaşinızın avantajlarını da unutmayın;

40’lı yaşlardan sonra çogu kişinin artık oturmuş bir kariyeri, bir işi vardır. Gençlik yıllarında yaşanan iş bulma, meslek seçme, veya kariyerde yükselmek için çok çalisma nedeniyle ortaya çikan stresler geride kalmıştır. Mesleğini eline almış, kariyerinde belli bir noktaya ulaşmış kişiler bu nedenle birbirlerine daha çok vakit ayırabilirler.

40 yaşinı aşan çogu kişinin, gençlerle kıyaslandığında, ekonomik gücü daha fazladır. Gençlikte yaşanan “parasızlık” bu yaşlarda hayatı etkilemez, dolayısıyla seçimler daha özgür yapılır. Yetişkinler eğlenceye daha fazla para harcayabilir, seyahatlere çikilabilir, birbirlerine hediyeler alabilir ve beraber daha fazla aktivitelere katılabilirler.

40’lı yaşlardan sonra, eğer hala anne kuzusu değilseniz, flört edeceğiniz kişiler için anne-babanızın onayını almanız gerekmez. Onları mutlu etmek uğruna veya inat uğruna yanlış seçimlere yönelmez veya sevmediğiniz kişiyle evlenmeye zorlanmazsınız.

40’lı yaşlardan sonra hamile kalma şansınız iyice azalır. Bu durum hem erkek hem de kadın için çocuk sahibi olmak ile ilgili tüm endişeleri, gerginlikleri ortadan kaldırır.

40’lı yaşların getirdiği olgunlukla hayattan ve ilişkiden ne istediğinizi daha iyi bilirsiniz. Genç yaşlarda ilişkiler çogunlukla evlilik ve aile kurmağa odaklanmıştır. Programlanmış yaşamların içinde yuva kurma telaşi, eşini seçme telaşi vardır. Oysa ileri yaşlarda ilişkiler başka bir anlam kazanır, aşkın yanında, dostluk, paylaşim öne çikar. Hayatın daha telaşsız yolculukları yapılır.


40 yaşindan sonra sekse ulaşmak da daha kolaydır. Çogunlukla anne ve babalarıyla yaşayan gençler için seks neredeyse imkansızdır. Ya evlilik öncesi sekse karşi olan negatif tutumdan ya da mekan yoksunluğundan, aşik gençler için seks bir ütopyadir.

Psikolog Dr. Basak Demiriz
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kırkından Sonra Aşk" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Psk.Başak DEMİRİZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Psk.Başak DEMİRİZ'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     14 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Başak DEMİRİZ Fotoğraf
Dr.Psk.Başak DEMİRİZ
İstanbul
Doktor Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi6 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Psk.Başak DEMİRİZ'in Yazıları
► Çocuğumuz Olduktan Sonra Değişti. Psk.Ayşenur BAYRAKTAR
► Çocuktan Sonra Evliliklerde Neler Oluyor? Psk.Dnş.Sezen SALİHOĞLU
► Sigarayı Bıraktıktan Sonra Sizi Neler Bekliyor? ÇOK OKUNUYOR Psk.Beril PAPUÇÇUER CEYLAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Kırkından Sonra Aşk' başlığıyla benzeşen toplam 32 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Obsesif Aşklar (Takıntılı Aşk) ÇOK OKUNUYOR Kasım 2009
► Tatil Psikolojisi Temmuz 2009
► Kişisel Sınırlar Ekim 2008
◊ Panik Atak İyileşir Eylül 2014
◊ Psikolojik Saglık Şubat 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


09:50
Top