2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuklara Ölümü Anlatmak
MAKALE #15768 © Yazan Uzm.Psk.Gizem HÜNERLİ | Yayın Kasım 2015 | 4,793 Okuyucu
Ölüm, hayatın gerçeği olmasına karşın çoğu zaman anlaşılması ve kabul edilmesi zor bir kavramdır. Insanlar için ölümü düşünmek, gerek kendisi gerekse yakınının ölmesi durumunu hayal etmek bile zordur. Kayıp kaynaklı ortaya çıkan olumsuz duyguların yanında ölüm, soyut bir kavramdır. Soyut bir kavramı, anlamlandırmak ve tanımlamak için bilişsel alanda gelişmişlik gerekir. İşte tam da bu sebeple çocuklara ölümü açıklamak zor ve karmaşıktır. Neyi ne kadar söylemek gerekir, nasıl anlatmak gerekir gibi sorular yetişkinleri zorlar ve yakın birinin kaybı olmadıkça ölüm hakkında konuşmak sıklıkla ertelenir.

Bilişsel gelişim dönemlerine bakıldığında ölüm kavramını algılama şekillerini kategorize edebiliriz. 0 – 2 yaş döneminde çocuklar ölümü algılayamazlar. Ölümle ilgili kavramları tanımlayamaz sadece 2 yaşa yakın dönemde, ölen kişinin artık yanında olmadığını farkedebilir. İlerleyen dönelerde özellikle 5 yaşa yakın bir olgunluk düzeyinde ölümle ilgili kısıtlı bir anlayışa sahip olabilecekleri gibi ölümün kalıcı olmadığını, ölen kişinin tekrar geri geleceğini düşünürler. 5 – 10 yaş arası çocuklar ölümü daha belirgin algılayabilirler. Ölümün bir son olduğunu farkedebilirler ve ölen kişinin geri gelmeyeceğini anlamaya başlarlar. Yine ergenliğe kadarki süreçte ölümü daha gerçekçi tanımlayabilir, yaşlıların ölebileceğini düşünmeleri ile beraber yakınlarını da kaybetme korkusu yaşayabilirler. Ölümle ilgili korkular sıklıkla bu yaş döneminde görülür. Birey ergenlikle beraber ölüm kavramını tıpkı yetişkinler gibi algılayabilir.

Ebeveynler çocuklarının her yaş dönemlerinde de ölümle ilgili konuşmakta zorlanırlar. Nasıl anlatacaklarını, sorulara nasıl cevaplar vereceklerini bilemedikleri gibi çoğu zaman çocukları korkutmamak, olumsuz etkilememek adınada ölümle ilgili konuşmaktan kaçınırlar. Oysaki ölüm, yaşamın bir gerçeğidir ve çocuğun gelişim düzeniyine göre uygun bir dille anlatılabilir, çoğu zaman da anlatmak gerekir.

Çocuklar, çevrelerinde, televizyonda, kitaplarda ve benzeri kaynaklarda ölümle karşılaştıklarında anlamlandırmakta zorlanırlar ve kafalarında bir yere oturtamadıklarından devamlı olarak soru sorarlar. Çocukların ölüm ile ilgili ne bildikleri, nasıl anladıkları, ne düşündükleri ve ne hissettikleri anne babaları tarafından anlaşılmaya çalışılmalıdır. Sordukları sorulara anlayabileceği düzeyde, net cevaplar verilmeli, soruları kesinlikle geçiştirilmemelidir. Çocukların merak etmeleri ve gerçek bir ölüm durumuyla karşılaşmak elbetteki farklı şeylerdir. Hastalık ve yaşanan bir ölüm sonrası çocuklarla daha fazla şey paylaşmak gerekir.

AĞIR HASTALIK VE BEKLENEN ÖLÜM ÇOCUĞA NASIL ANLATILMALI

Çocukların ağır bir hastalığa şahit olması zor bir durumdur. Evde bakıma muhtaç ya da yatalak bir hastanın olması, çocuğun ölümle ilgili düşüncelerini somutlaştırmasına yardımcı olurken, endişelerini ve sorularını arttırır. Sorduğu her soruya mutlaka cevap verilmelidir. Kritik sorularda, örneğin; ”Dedem ölecek mi?” gibi sorulara gerçekçi, mantığa uygun ve dürüst cevaplar verilmelidir. Böyle bir durumda; “Bunu bizde bilmiyoruz. İyi olması için elimizden geleni yapıyoruz.” şeklinde bir açıklama hemen akabinde de çocuğa kendini iyi hissettirecek “ama seni hala çok seviyor” gibi bir ifade ile soru cevaplanabilir.

ANİ BİR ÖLÜM ÇOCUĞA NASIL ANLATILMALI

Özellikle okul öncesi dönem çocuklarına hemen söylenmemesi çoğu zaman faydalı olur. O kişinin, hastalandığı, ameliyat olabileceği gibi ifadelerle sürecin uzatılması çocuğun kendini hazırlamasına olanak sağlayacaktır. Ancak bu süre bir haftayı geçmemeli, çok fazla da uzatılmamalıdır. Daha büyük çocuklara açıklarken, kötü bir habere alıştırmak için konuşmaya; “ Bugün çok üzücü bir olay oldu,...” gibi bir ifade ile başlangıç yapılabilir.

ÇOCUĞA AÇIKLAMAYI KİM YAPMALIDIR

Ebeveynler ya da çocukların yakınları çoğu zaman açıklamayı, doktorun, psikoloğun veya hastane personelinin yapmasını isteyebilirler. Konuşmayı yapmak ne kadar zor olursa olsun bunu çocuğun en yakını, güvenebileceği, dayanabileceği kişi yapmalıdır. Anne öldüyse baba, baba öldüyse anne, her ikiside yoksa çocuğa bakım veren en yakını kim ise o konuşmayı yapmalı, çocuk bir başkasından duymamalıdır.

ÇOCUĞA ÖLÜMÜ AÇIKLARKEN NE DEMELİ ?, NE DEMEMELİ ?

Açıklama yaparken kullanılan “Allah onu daha çok seviyordu, aldı, cennete gitti “ gibi ifadeler, çocukların kafasını daha çok karıştırır, gerçeklikten uzaklaştırır, anlamlandırmasını ve kabullenmesini zorlaştırır. Yine bununla beraber halk arasında çocuklara, ölen kişi için “uyuyor, bir daha uyanmayacak” gibi söylemlerinde sıklıkla kullanıldığını duyabiliriz. Bu tarz belirsiz ifadeler çocukların durumu somutlaştırmasını zorlaştırdığı gibi ölümle ilgili korkuların ortaya çıkmasına da zemin hazırlamaktadır. Uyumak istemez, uyanamamaktan korkar, anne babası uyanamayacak diye korkar, yalnız uyumak istemezler. Bu sebeple çocuğun olgunluk düzeyini de göz önüne alınarak küçük çocuklara yapılacak en uygun açıklama; “..... uzun bir yolculuğa çıktı. Bu bizim bildiğimiz yolculuklardan değil, bir daha geri gelmeyecek ama seni herzaman sevecek ve özleyecek...” şeklinde olmalıdır. 9 - 10 yaşa kadarki dönemde ölen kişinin geri geleceği düşünüldüğü için açıklama yapılırken özellikle geri gelmeyeceği belirtilip, çocuğun bu beklentisinin kesilmesi faydalı olacaktır.

DİNİ RİTÜELLERE ÇOCUKLAR DA KATILMALI MI

Gelişim dönemi açısından 5 yaş öncesi çocukların cenaze gibi törenlere katılmaması sıklıkla uygun olanıdır. Çocuğun olgunluk düzeyine bağlı olarak 5 yaş ve sonrası çocuklara teklif edilebilir ancak ısrar edilmemelidir. Özellikle çocuğun korkuları da varsa anlayışla karşılamalı, cenaze gibi törenlere girmesi konusunda baskı yapılmamalıdır. Çocuk kendi teklif ederse törenlere katılabilir, ancak böyle bir durumda önceden nereye gidildiği, orada neler olacağı ile ilgili açıklama yapmak, çocuğu hazırlamak gerekir.
Ebeveynler ya da yakın çevre çocuğu evden uzaklaştırma gereği duyuyorsa bu kısa süreli olmalıdır. Ancak bu hiçbir şekilde başka bir şehir ya da çok uzak bir yer olmamalıdır. Aynı zamanda çocuğun yakın olduğunu bildiği kişilerin yanında olması; uzak akraba, komşu ve benzeri çocuğun kendini güvende hissedemeyeceği kişiler ve yerler olmaması gerekir.

Ölümle karşılaşan çocuklar, yetişkinlerden daha farklı tepkiler verebilir. Birşey olmamış gibi davranabilir, şarkı söyleyebilir, oyun oynamak isteyebilirler. Bunlar çocukların normal davranışlarıdır. Altta bilinçdışı bir savunma mekanizması çalışır; yadsıma. İnkar etme olarak da tanımlayabileceğimiz bu savunma mekanizması çocuğun bu durumla baş etmesine yardımcı olur. Bu nedenle böyle bir durumda neden ağlamıyorsun, sus yapma, şimdi sırası değil, ne yapıyorsun gibi yönlendirmeler yapmamak, çocuğun duygusunu anlamaya çalışmak gerekir. Ebeveyn ve yakın çevre çocuğa karşı kendi üzüntü ve diğer duygularını göstermekten kaçınmamalıdır. Ağlamanın, üzülmenin normal olduğunu göstemesi, çocuğun da kendi duygularını daha rahat ifade etmesini sağlayacaktır. Ayrıca duygularını anlatması konusunda cesaretlendirilmesi çocuğu rahatlatacaktır. Yine bu dönemde sıklıkla sorular sorulur. Ölüm sonrasında da sorulara içtenlikle cevap verilmeli, bilinmeyen bir soru sorulduğunda ; “bunun cevabını bende bilmiyorum ama senin için araştırırım” gibi ifadelerle çocuğun ve sorularının önemsendiği mesajı verilmesi uygun bir yaklaşım olacaktır.

Çocuk bu dönemde kendi başına birşeyler yapıyorsa, müdahale edilmemeli, ona uygun ortamlar sağlanmalıdır. İçe kapandığında, sessizleştiğinde, ağladığında bir süre müdahale edilmemeli, o sırada duygusuyla başa çıkmaya çalıştığı için çocuğu eğlendirme gayretine girilmemelidir.

Çocukların uyumunu kolaylaştırması için cenaze gibi törenler bittikten hemen sonra normal hayatına devam etmesi, eski rutininin tekrar sağlanması yararlı olacaktır.

ÇOCUKLARDA YAS DÖNEMİ VE SONRASINDA EN SIK KARŞILAŞILAN SORUNLAR NELERDİR

Yas süreci yetişkinlerde ve yaşlılarda farklı evrelerden geçer. Çocuklarda da bu evreler görülebilir ancak yetişkinlere göre kısmen daha kısa sürelidir. Bu dönemde en sık görülen sorunlar;
- Uyku Problemi,
- Kabus görme,
- Beslenme Problemi,
- Baş Ağrısı,
- Mide Bulantısı,
- Aktivitelere karşı isteksizlik, ilgisizliktir.
Yas döneminde çocukların bu sorunları yaşaması normaldir, bu geçici bir süreçtir. Ciddi boyutlara ulaşmadığı sürece anlayışla karşılanmalıdır. Süreç uzadığında ve başa çıkmak zorlaştığında bir uzmandan yardım almak faydalı olacaktır. Aynı zamanda ebeveynler ya da yakınları çocuğa ölümü açıklama şekli, bu süreçte ve sonrasında ona nasıl destek olabilecekleri ile ilgili uzmanlardan danışmanlık hizmeti alabilirler.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocuklara Ölümü Anlatmak" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Gizem HÜNERLİ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Gizem HÜNERLİ'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Gizem HÜNERLİ Fotoğraf
Uzm.Psk.Gizem HÜNERLİ
İzmir (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi33 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Gizem HÜNERLİ'nin Yazıları
► Çocuğa Ölümü Anlatmak Psk.Gökhan BİNGÖL
► Ölümü Anlamak ve Anlatmak Psk.Ebru YEREBAKAN
► Çocuğa Ölümü Anlatmak Psk.Dnş.Seçil AKAYGÜN CÜNTAY
► Çocuklara Cinselliği Anlatmak ÇOK OKUNUYOR Psk.Serap DUYGULU
► Çocuklarla Ölümü Konuşmak Psk.Nihan ARDA
► Ebeveyn Ölümü ve Etkileri ÇOK OKUNUYOR Psk.Hatice ÇETİNKAYA ŞAHİN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Çocuklara Ölümü Anlatmak' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Bahar Yorgunluğuna Dikkat Ağustos 2016
► Sosyal Jet-Lag Sendromu Ağustos 2016
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


19:21
Top