Aile Olmak
İnsanlar belirli bir yaşa geldikten sonra kadınıyla erkeğiyle bir evlilik yaşamı kurarlar.Evlenmek aslında aile olmak amacıyla kurulan bir yaşam ortaklığıdır.Ve aile olmak bütün bekarlık öncesi önceliklerin sıralamasını değiştirecek yerine yeni kurulan çekirdek aileye özgü öncelikler oturtacaktır.ben olmadan biz olunmaz,ben kalarak bize varılmaz.Aile olmak için tabiki önce bireyin kadınıyla erkeğiyle kendini gerçekleştirmesi gerekmektedir.Bu yaşamın ben olma aşamasıdır.Evliliğe yönelmek ve aile olmak ise insanların ben olmanın üzerine çıkıp biz artık olmaya ihtiyaç hissetmeleridir.Bu nedenle evlenmek ve aile kurmak için önce ben olmanın başarılması,sonra ise biz olma aşamasına hazırlanılması gerekmektedir.
Aile olmanın ilk adımı evlenmektir.Aslında doğru ve iyi bir aile kurulabilmesi için önce evlilik ve aile yaşamı hakkında bilgi sahibi olmak,bu yeni yaşam tarzının kadınıyla,erkeğiyle insana ne gibi yeni sorumluluklar yükleyeceğini bilmek gerekmektedir.Sonra doğru eş adayını bulmak ve onunla karşılıklılık ve gönüllülük esasıyla bir aile kurma sürecini başlatmak gerekir.Doğru eş adayı için gençlerimize denklikleri gözetmelerini ve ilişkiye girecekleri insanla üç aşağı beş yukarı bazı denklikleri taşımalarını tavsiye ederiz.Çünkü aile olma sürecinin ilk durağı doğru doğru eş seçimidir.Eş seçimi insanların yaşamlarındaki en önemli tercihlerin başında geldiğinden çok fazla dikkat ve özen gerektirir.
Aile olmanın ikinci önemli aşaması evliliğe hazırlıktır.İnsanlar eş adaylarını belirledikten sonra birlikte hangi ilkelere ,hedeflere ve beklentilere dayalı olarak bir yaşam kuracaklarını belirlemelidir.Evliliğe hazırlık aşamasında en çok dikkat edilmesi gereken şey "ya göründüğü gibi olmak ya da olduğu gibi görünmektir".Çünkü ilişkilerin her zaman en tepesinde güven ilişkisi vardır.İnsan güvenmediğini sevemez,saygı duyamaz ve bağlılık hissedemez.Oysa evlilik ilişkisi bunların tümüne ihtiyaç duyulan bir yaşam biçimidir.Bu nedenle güvenin oluşması ve korunması oldukça önemlidir.Bunun da güvencesi açık iletişim ve dürüstlüktür.Evliliğe hazırlık aşaması aynı zamanda çift adyının yakınlaşma,tanışma ve kaynaşma sürecidir.Bu süreç amacına uygun yönetilmelidir ki ileride herhangi bir hayal kırıklığına sebep olmasın.Tüm bunların yanında evliliğe hazırlık aşamasında evlilik yaşamına yönelik bilgi eksikliklerinin giderilmesi ve evliliğe donanımlı ve hazır koşullarda girilmesi için gerekli hazırlıklar da bu aşamada halledilmelidir.bekarlıktan farklı bir yaşam tarzı olduğu için evlilik yaşamının bekarlıktan farkları görülmeli ve bunlara hazırlanılmalıdır.çünkü bekarlık alışkanlıklarıyla evlilik yaşamaya kalkışmak mutlaka evlilikte sorunların yaşanmasına yol açacaktır.
Aile olma yolunda üçüncü adım düğün ve evliliğin gerçekleşmesidir.Bu süreçte kadınların hassasiyetleri,hevesleri gözetilmeli ve "her genç kızın hayalinde bir beyaz gelinlik vardır" gerçeğinden hareketle gelinliği,takısı ve ev eşyaları konusunda talepleri olabildiğince dikkate alınmalıdır.Ayrıca erkekler evlilikle birlikte kadınların ailelerinden ayrılacağını,duygusallaşacağını ve yeni ortamlarına bir süre alışma dönemi yaşayacaklarını görmeli ve eşlerine bu süreçte anlayışılı davranıp yardımcı ve kolaylaştırıcı olmaya çalışmalıdır.Düğün aşamasında ise ileriye kalıcı kırgınlıklar oluşmaması için tarafların birbirlerine ve birbirlerinin ailelerine anlayışlı davranması,küçük detaylara takılmaması önemlidir.
Aile olma yolunda dördüncü aşama fiilen evliliğin yaşanmaya başladığı yeni evlilik aşamasıdır.Bu aşamada her iki taraf da birbirlerine anlayışlı yaklaşmalı ve birbirlerinin evlilik yaşamına alışmasında kolaylaştırıcı olmalıdır.Unutulmamalı ki hedeflenen bir ömre yayılacak ve çok yönlü bir yaşam ortaklığını sağlam temeller oturtarak pekiştirmektir.Evliliğin ilk dönemi henüz kadın için de erkek için evliliğe alışma dönemi olduğundan her iki tarafın ortak gayreti ve dayanışması ile sağlıklı yaşanabilir.Burada tamamlayıcı işbirliği esastır.
Her kültürün kendine özgü evlilik amaçları vardır.Bizim kültürümüzde evlilik meşru cinsellik,meşru üreme ve kadın-erkek arasında tamamlayıcı işbirliği amacıyla kurulur.Çiftin birbirine ısınması ve bütünleşmesine temel insani ihtiyaçlardan birisi olan cinselliğin oldukça önemli bir rolü vardır.Evlenen tüm gençler unutmamalı ki cinsel paylaşım evliliğin en önemli lokomotifidir.Bu nedenle cinsellikle ilgili bilgili olmaları,varsa sorunları birlikte çözmeye çalışmaları,çözemezseler profosyonel destek almaları kendilerine tavsiyemizdir.Ayrıca çiftin kaliteli bir cinsel birliktelik yaşamak için işbirliği içinde olmaları,beklentilerini açıkça paylaşabilmeleri ve utanma duygusunu bir an önce aşmaları lehlerinedir.
Aile olmanı beşinci ve en pekiştirici aşaması üremedir.Üreme yoluyla kadın-erkek arasındaki ilişki doğacak çocuk sayesinde bir gen akrabalığına dönüşecektir.Bu sayede o çiftin yaşayan bir ortak nesli ortaya çıkacaktır.Bu fevkalade önemli ve değerlidir.çünkü insanlardaki en önemli dürtülerden birisi kuşkusuz üreme dürtüsüdür.hamilelik dönemi kadınların incelikle gözetilmesi gereken bir dönemdir.Çünkü hamile kadınlarda hormonların çalışma düzeni değiştiğinden aşırı duyarlılaşma ve duygusallaşma yaygın olarak görülmektedir.çocuk sahibi olacak her erkek bunu bilmeli ve hamilelik döneminde hem eşinden beklentilerini sınırlamalı,hem eşini daha iyi kuşatmalı ve hem de eşine olabildiğince sıcak ve müşfik olmalıdır.Hamilelik mutlaka doktor kontrolünde geçirilmeli,beslenme ve psikolojik huzura dikkar edilmelidir.rahminde yeni bir canlı taşıdığından erkekler bu dönemlerinde eşlerine işlerinde de yardımcı olmalı ve onların fazla yorulmamasına özen göstermelidir.Çocuğun dünyaya gelmesiyle birlikte artık kurulan evlilik admakıllı aile olmaya yönelmiştir.
Aile olmak kendi çekirdek ailesini her şeyden öncelikli tutmayı gerektirmektedir.Bu bağlamda özellikle kadın ve erkeğin içinde yetiştikleri ve kendileri aile kurduktan sonra köken aileleri durumuna yerleşen kök aileleriyle ilişkileri son derece önemlidir.Çünkü ülkemizde köken ailelerle ilişkiler son derece netameli bir konudur.Çok fazla soruna meslek icabı tanık olduğumuz bu alanda sorunlar genelde ailevi önceliklerin doğru ve bilinçli sıralanmamasından kaynaklanmaktadır.Aslında insanlara anneleri ve babaları ne kadar emek vermiş olursa olsun insanların evlendikten sonra öncelikleri değişir ve anne,baba,kardeş gibi yakınlıklar eş ve çocuk gibi yakınlıkların gerisine düşer.Her eş eşi için öncelikli olmayı,her çocuk da anne ve babası açısından öncelikli olmayı bekler.Eğer bu öncelikler doğru işletilerek evlilikten aile olmaya yönelik süreç yaşanılabilirse o aile öenmli ölçüde kuvvetli bir bütünleşmeyi başarmış olur.İşte bu evlilikle başlayıp kuvvetli bütünleşme ile sağlanan pekişme haline "aile olmak" diyoruz.
Psikolojik anlamda aile olmak sevgi,saygı,güven ilişkisi güvencesiyle birlikte yaşamanın ve hayatı paylaşmanın tüm taraflarca keyifli hale geldiği noktadır.Yaşam insanlara zorluklar,sıkıntılar elbete yaşatacaktır.Önemli olan bunun birlikte ve dayanışma içerisinde göğüslenebilmesidir.Unutmamak gerekir ki eş olmak,aile olmak kesinlikle iyi gün dostluğu değildir.zaten insanlar yakınlıklarını da daha çok zor zamanlarında kimlerin yanında olduğuna bakarak belirlerler.bir insan açısından zor zamanında eşinin sonuna kadar beraberiz demesi kadar büyük bir moral güç yoktur.Bu nedenle evlilikleri asla bir toz pembe hayaller dünyası olarak görmemeli,yaşamı daha ayakları yere basan bir şekilde anlamlandırmalıdır.
Bir çift eğer birlikte karar alabiliyorsa,kararlarını birlikte uygulayabiliyorsa,dayanışma içerisinde olabiliyorsa ve birbirlerine tamamlyıcı olabiliyorsa aile olmak başarılmıştır.Bu noktaya gelenlerin zaten güçlü bir sevgi,saygı ve güven ilişkisi içinde olacakları aşikardır.Önemli olan kurulan evliliği bu aşamaya getirebilmek ve aile olmayı başarabilmektir.Bilinmeli ki bunu başarabilen insanlar yaşadıkları sürece yalnızlık düşmanını bertaraf etmiş ve hayatta yalnız kalmamayı garantileşmiştir.Dileriz her evlilik güçlü bir bütünleşmeye ve sonra da adamakıllı bir aileye dönüşür.
Aile olmanın ilk adımı evlenmektir.Aslında doğru ve iyi bir aile kurulabilmesi için önce evlilik ve aile yaşamı hakkında bilgi sahibi olmak,bu yeni yaşam tarzının kadınıyla,erkeğiyle insana ne gibi yeni sorumluluklar yükleyeceğini bilmek gerekmektedir.Sonra doğru eş adayını bulmak ve onunla karşılıklılık ve gönüllülük esasıyla bir aile kurma sürecini başlatmak gerekir.Doğru eş adayı için gençlerimize denklikleri gözetmelerini ve ilişkiye girecekleri insanla üç aşağı beş yukarı bazı denklikleri taşımalarını tavsiye ederiz.Çünkü aile olma sürecinin ilk durağı doğru doğru eş seçimidir.Eş seçimi insanların yaşamlarındaki en önemli tercihlerin başında geldiğinden çok fazla dikkat ve özen gerektirir.
Aile olmanın ikinci önemli aşaması evliliğe hazırlıktır.İnsanlar eş adaylarını belirledikten sonra birlikte hangi ilkelere ,hedeflere ve beklentilere dayalı olarak bir yaşam kuracaklarını belirlemelidir.Evliliğe hazırlık aşamasında en çok dikkat edilmesi gereken şey "ya göründüğü gibi olmak ya da olduğu gibi görünmektir".Çünkü ilişkilerin her zaman en tepesinde güven ilişkisi vardır.İnsan güvenmediğini sevemez,saygı duyamaz ve bağlılık hissedemez.Oysa evlilik ilişkisi bunların tümüne ihtiyaç duyulan bir yaşam biçimidir.Bu nedenle güvenin oluşması ve korunması oldukça önemlidir.Bunun da güvencesi açık iletişim ve dürüstlüktür.Evliliğe hazırlık aşaması aynı zamanda çift adyının yakınlaşma,tanışma ve kaynaşma sürecidir.Bu süreç amacına uygun yönetilmelidir ki ileride herhangi bir hayal kırıklığına sebep olmasın.Tüm bunların yanında evliliğe hazırlık aşamasında evlilik yaşamına yönelik bilgi eksikliklerinin giderilmesi ve evliliğe donanımlı ve hazır koşullarda girilmesi için gerekli hazırlıklar da bu aşamada halledilmelidir.bekarlıktan farklı bir yaşam tarzı olduğu için evlilik yaşamının bekarlıktan farkları görülmeli ve bunlara hazırlanılmalıdır.çünkü bekarlık alışkanlıklarıyla evlilik yaşamaya kalkışmak mutlaka evlilikte sorunların yaşanmasına yol açacaktır.
Aile olma yolunda üçüncü adım düğün ve evliliğin gerçekleşmesidir.Bu süreçte kadınların hassasiyetleri,hevesleri gözetilmeli ve "her genç kızın hayalinde bir beyaz gelinlik vardır" gerçeğinden hareketle gelinliği,takısı ve ev eşyaları konusunda talepleri olabildiğince dikkate alınmalıdır.Ayrıca erkekler evlilikle birlikte kadınların ailelerinden ayrılacağını,duygusallaşacağını ve yeni ortamlarına bir süre alışma dönemi yaşayacaklarını görmeli ve eşlerine bu süreçte anlayışılı davranıp yardımcı ve kolaylaştırıcı olmaya çalışmalıdır.Düğün aşamasında ise ileriye kalıcı kırgınlıklar oluşmaması için tarafların birbirlerine ve birbirlerinin ailelerine anlayışlı davranması,küçük detaylara takılmaması önemlidir.
Aile olma yolunda dördüncü aşama fiilen evliliğin yaşanmaya başladığı yeni evlilik aşamasıdır.Bu aşamada her iki taraf da birbirlerine anlayışlı yaklaşmalı ve birbirlerinin evlilik yaşamına alışmasında kolaylaştırıcı olmalıdır.Unutulmamalı ki hedeflenen bir ömre yayılacak ve çok yönlü bir yaşam ortaklığını sağlam temeller oturtarak pekiştirmektir.Evliliğin ilk dönemi henüz kadın için de erkek için evliliğe alışma dönemi olduğundan her iki tarafın ortak gayreti ve dayanışması ile sağlıklı yaşanabilir.Burada tamamlayıcı işbirliği esastır.
Her kültürün kendine özgü evlilik amaçları vardır.Bizim kültürümüzde evlilik meşru cinsellik,meşru üreme ve kadın-erkek arasında tamamlayıcı işbirliği amacıyla kurulur.Çiftin birbirine ısınması ve bütünleşmesine temel insani ihtiyaçlardan birisi olan cinselliğin oldukça önemli bir rolü vardır.Evlenen tüm gençler unutmamalı ki cinsel paylaşım evliliğin en önemli lokomotifidir.Bu nedenle cinsellikle ilgili bilgili olmaları,varsa sorunları birlikte çözmeye çalışmaları,çözemezseler profosyonel destek almaları kendilerine tavsiyemizdir.Ayrıca çiftin kaliteli bir cinsel birliktelik yaşamak için işbirliği içinde olmaları,beklentilerini açıkça paylaşabilmeleri ve utanma duygusunu bir an önce aşmaları lehlerinedir.
Aile olmanı beşinci ve en pekiştirici aşaması üremedir.Üreme yoluyla kadın-erkek arasındaki ilişki doğacak çocuk sayesinde bir gen akrabalığına dönüşecektir.Bu sayede o çiftin yaşayan bir ortak nesli ortaya çıkacaktır.Bu fevkalade önemli ve değerlidir.çünkü insanlardaki en önemli dürtülerden birisi kuşkusuz üreme dürtüsüdür.hamilelik dönemi kadınların incelikle gözetilmesi gereken bir dönemdir.Çünkü hamile kadınlarda hormonların çalışma düzeni değiştiğinden aşırı duyarlılaşma ve duygusallaşma yaygın olarak görülmektedir.çocuk sahibi olacak her erkek bunu bilmeli ve hamilelik döneminde hem eşinden beklentilerini sınırlamalı,hem eşini daha iyi kuşatmalı ve hem de eşine olabildiğince sıcak ve müşfik olmalıdır.Hamilelik mutlaka doktor kontrolünde geçirilmeli,beslenme ve psikolojik huzura dikkar edilmelidir.rahminde yeni bir canlı taşıdığından erkekler bu dönemlerinde eşlerine işlerinde de yardımcı olmalı ve onların fazla yorulmamasına özen göstermelidir.Çocuğun dünyaya gelmesiyle birlikte artık kurulan evlilik admakıllı aile olmaya yönelmiştir.
Aile olmak kendi çekirdek ailesini her şeyden öncelikli tutmayı gerektirmektedir.Bu bağlamda özellikle kadın ve erkeğin içinde yetiştikleri ve kendileri aile kurduktan sonra köken aileleri durumuna yerleşen kök aileleriyle ilişkileri son derece önemlidir.Çünkü ülkemizde köken ailelerle ilişkiler son derece netameli bir konudur.Çok fazla soruna meslek icabı tanık olduğumuz bu alanda sorunlar genelde ailevi önceliklerin doğru ve bilinçli sıralanmamasından kaynaklanmaktadır.Aslında insanlara anneleri ve babaları ne kadar emek vermiş olursa olsun insanların evlendikten sonra öncelikleri değişir ve anne,baba,kardeş gibi yakınlıklar eş ve çocuk gibi yakınlıkların gerisine düşer.Her eş eşi için öncelikli olmayı,her çocuk da anne ve babası açısından öncelikli olmayı bekler.Eğer bu öncelikler doğru işletilerek evlilikten aile olmaya yönelik süreç yaşanılabilirse o aile öenmli ölçüde kuvvetli bir bütünleşmeyi başarmış olur.İşte bu evlilikle başlayıp kuvvetli bütünleşme ile sağlanan pekişme haline "aile olmak" diyoruz.
Psikolojik anlamda aile olmak sevgi,saygı,güven ilişkisi güvencesiyle birlikte yaşamanın ve hayatı paylaşmanın tüm taraflarca keyifli hale geldiği noktadır.Yaşam insanlara zorluklar,sıkıntılar elbete yaşatacaktır.Önemli olan bunun birlikte ve dayanışma içerisinde göğüslenebilmesidir.Unutmamak gerekir ki eş olmak,aile olmak kesinlikle iyi gün dostluğu değildir.zaten insanlar yakınlıklarını da daha çok zor zamanlarında kimlerin yanında olduğuna bakarak belirlerler.bir insan açısından zor zamanında eşinin sonuna kadar beraberiz demesi kadar büyük bir moral güç yoktur.Bu nedenle evlilikleri asla bir toz pembe hayaller dünyası olarak görmemeli,yaşamı daha ayakları yere basan bir şekilde anlamlandırmalıdır.
Bir çift eğer birlikte karar alabiliyorsa,kararlarını birlikte uygulayabiliyorsa,dayanışma içerisinde olabiliyorsa ve birbirlerine tamamlyıcı olabiliyorsa aile olmak başarılmıştır.Bu noktaya gelenlerin zaten güçlü bir sevgi,saygı ve güven ilişkisi içinde olacakları aşikardır.Önemli olan kurulan evliliği bu aşamaya getirebilmek ve aile olmayı başarabilmektir.Bilinmeli ki bunu başarabilen insanlar yaşadıkları sürece yalnızlık düşmanını bertaraf etmiş ve hayatta yalnız kalmamayı garantileşmiştir.Dileriz her evlilik güçlü bir bütünleşmeye ve sonra da adamakıllı bir aileye dönüşür.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Aile Olmak" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Namık ACAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Namık ACAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
