2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kaygı ve Endişe
MAKALE #15280 © Yazan İnci KAVİ | Yayın Ağustos 2015 | 2,552 Okuyucu
KAYGI

Normalde korku yaratmayacak bir objeye, aktiviteye veya duruma karşı aşırı korku duyma ve kaçınma davranışında bulunmaya kaygı denir. Kaygı düzeyi yüksek kişiler belli bir durum, nesne veya aktivite ile karşılaştığında aşırı anksiyete duyar. Kişi korkularının saçma olduğunun farkındadır, ancak korkularını engelleyemez.Bu korkular kaygılı kişilerin günlük işlevlerinde bozulmaya neden olur.

Kaygı düzeyi yüksek kişilerin toplumda görülme sıklığı yüksektir. Araştırmalara göre toplumun %10'unda yüksek kaygı düzeyi bulunmaktadır.Ancak bu oran tahminen %25 dolayındadır. Araştırmalarda bu oranın beklenenden düşük çıkmasının en önemli nedeni bu kişilerin rahatsızlıklarının farkında olmaması ve tedaviye başvuran kişilerin az olmasıdır. Kadınlarda görülme sıklığı erkeklere oranla daha fazladır. Sosyal kaygı genelde gençlik yıllarında özellikle karşı cinse ilginin arttığı dönemlerde ortaya çıkmaktadır.

KAYGININ NEDENLERİ NELERDİR ?

kaygının nedenleri türlerine göre değişmekle birlikte, aynı kaygı türünde de kişiden kişiye değişiklik gösterir.Psikolojik rahatsızlıkların çoğunda olduğu gibi kaygının da biyolojik, genetik ve çevresel nedenleri vardır.

Genetik yatkınlık: Bazı özgül kaygılarda genetik yatkınlık fazladır. Örneğin aile bireylerinde kan aldırma veya enjeksiyon yaptırma kaygısı olan kişilerde, bu rahatsızlığın ortaya çıkma olasılığı diğer kişilere göre daha yüksektir.

Nörokimyasal nedenler: Bazı insanlarda adrenalin ve noradrenalin salınımının fazla olmasının veya bu salınımdan etkilenen organlarının diğer insanlara göre daha duyarlı olmasının bu rahatsızlığa yol açtığı ileri sürülmektedir. Verilen ilaç tedavileri de bu maddelerin salınımını veya bedensel duyarlılığı azaltmaya yöneliktir.

Çevresel Etkenler: Watsonun öğrenme teorisinde kaygıların şartlandırılmış refleks davranışlar sonucu oluştuğu ileri sürülür. Bu teoriye göre daha önce kaygı uyandırmayan bir uyaran kaygı uyandıran bir uyaran ile bir araya geldiğinde öğrenme yolu ile kaygı uyandıran bir uyaran haline gelmektedir. Örneğin asansör korkusu olmayan bir kişi elektrik kesintisi sonucu asansörde mahsur kalarak asansör korkusu geliştirebilir. Bu olay öncesinde rahatlıkla asansöre binebiliyorken asansöre binemez hale gelebilir veya asansöre bindiğinde aşırı kaygı duymaya başlayabilir.

KAYGININ BELİRTİLERİ NELERDİR ?

Korku yaratan obje, durum ya da aktivite ile karşılaşıldığında anksiyete belirtileri ortaya çıkar. Panik atakta görülen belirtilerin hemen hepsi kaygılı durumla karşılaşıldığında ortaya çıkabilir. Bu belirtilerden bazıları şunlardır:
• Çarpıntı
• Yüz kızarması
• Titreme
• Terleme
• Bulanık görme
• Nefes darlığı
• Ağız kuruluğu
• Yutkunma güçlüğü v.b
Sık görülen kaygılar şunlardır:

Köpek, kedi, yılan vs. hayvan korkusu
Böcekler (örümcek, arı v.b.)
Yükseklik korkusu,Asansör korkusu
Uçağa binmek yada araba kullanmak
Yükseklik korkusu
Sosyal kaygı

KAYGILARDAN NASIL KURTULUNUR?

Kaygılar üzerinde çalışılmadığı taktirde çok uzun zaman devam edebilir. Kaygılardan kurtulmaya çalışırken amaç kişinin kaçınma davranışını önlemek ve belirli durumlarda ortaya çıkan anksiyeteyi azaltmaktır. Kaygılarda en sık kullanılan terapi yöntemi yüzleştirme (exposure) tedavisidir. Bu yöntemde hastanın korku yaratan durum veya nesnenin üzerine giderek ortaya çıkan anksiyete ile başa çıkması öğretilir.
Son zamanlarda, uzun zaman alan ve çoğunlukla tedavinin yarım kalmasıyla sonuçlanan bu yöntem yerine oldukça etkili bir yöntem olan hipnoz kullanılmaktadır.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Endişe: İçimdeki Kurt Dr.Psk.Dnş.Ayfer SUMMERMATTER
► Kaygı ve Sosyal Kaygı Psk.İ.Nil BİREYŞOĞLU ÖZEN
► Çocuklarda Kaygı Psk.Mısra Nur NİŞANCI
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Kaygı ve Endişe' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


04:36
Top