2007'den Bugüne 92,301 Tavsiye, 28,216 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Sosyal Fobi: Kaçış-İzole Olma-Yoğun Kaygı
MAKALE #15107 © Yazan Uzm.Psk.Duygu YÜKSEL | Yayın Temmuz 2015 | 4,592 Okuyucu
Toplum içinde bir davranışın yerine getirilmesi durumlarında duyulan yoğun korku ve endişe halidir. Sosyal fobi, bireyin toplum içinde konuşmasını engellemekte, insanlarla iletişim kurmasını önlemekte, performansını gerçekleştirmesine izin vermemektedir. Çünkü birey; toplum önündeyken, tüm gözlerin kendi üzerinde olacağını hissetmekte, yaptığı işi yerine getiremeyeceğine, getirse dahi rezil olacağına yönelik düşünceleri yoğun bir şekilde zihnini meşgul etmektedir. Fiziksel olarak, terleme, ellerin terlemesi, yüz kızarması, baş dönmesi/bayılma hissi, kalp atımının hızlanması, tik seyirmeleri, göğüs sıkışması vb. fiziki belirtilere yoğun kaygıdan ötürü eşlik eden konuşma esnasında kelimeleri toparlayamayacakmış ya da konuşma esnasında sesinin titreyeceği yönünde düşünceleri yoğun olmaktadır. Düşünsel olarak, yargılanacağını düşündüğünden; insanlar tarafından dalga geçileceğine, alay konusu olacağına, garip bulunacağına yönelik sürekli korkunun hissedildiği bir kaygı bozukluğu yaşamaktadır.
Tüm bu nedenlerden ötürü, sosyal fobisi olan birey; işinden olma, kariyerinde ilerleyememe ya da derslerinden kalma pahasına toplum içinde görünmemeye gayret ederler. Kalabalık organizasyonlardan, yemekli toplantılardan, konferansta konuşmacı olmaktan, yeni bireylerle tanışmaktan vb. durumlardan kaçınırlar. Danışanların aktarımlarında genellikle kalabalık ortamda duydukları utanç duygusuyla beraber bulundukları ortamdan kaçıp gitme arzuları baskın olduğu öğrenilmektedir. Ek olarak, oradaki kişileri bir daha görmek istememe da bu duygulara eşlik etmektedir. Bazen de anksiyete semptomlarına bağlı olarak; tahminde bulundukları "kendini gerçekleştiren kehanet" tahmini doğru çıkmaktadır. Bundan ötürü, kaçındıkları tepkileri ve fobileri pekişmektedir. Bu tür kaygılar, danışanın benzer kaygıyı yaşayacağı ortamlardan kaçınmalarına neden olacaktır. Yapılan araştırmalara göre, sosyal fobi en sık görülen psikiyatrik hastalıklardan biridir. Birey, tedavi sürecine başlamaz ise gündelik yaşantısını devam ettiremez hale gelecektir ya da yaşamı büyük ölçüde kısıtlanacaktır. Ancak ne kadar kısa sürede Uzman Psikologtan yardım alırsa birey o denli kısıtlandığı yaşamından uzaklaşacaktır.

Sosyal Fobi Tipleri:

Fobi, birçok toplumsal durumu kapsamakta ise "Yaygın/Genel Tip" ancak bazı durumları kapsıyorsa (yemek yemek, konuşma yapmak vb) "Yaygın Olmayan/Özel Tip" olarak ele alınmaktadır.

Yaygın/Genel Tip Sosyal Fobi:

Kişinin her türlü toplumsal ortam ve durumda kaygılı olmasıdır. Dolayısı ile kişinin gündelik yaşamında en çok kısıtlama yaratan sosyal fobi tipidir. Çünkü genel sosyal fobi hastaları, sunum yapamamakta, görev alamamakta, alışverişe gidememekte ve daha birçok yelpazedeki koşul ve eylemlerden kaçınmaktadır.


Özel/Yaygın Olmayan Tip Sosyal Fobi:

Kişi sadece bazı ortamlarda kaygılı ve utangaç hissetmektedir. Örneğin, toplum içinde konuşma yapmaktan, yeni birileriyle tanışmaktan ya da başkalarının yanında yemek yemekten yoğun bir endişe duyabilmekte fakat bunun dışında kalan durumlarda endişe yaşamamaktadır.


Sosyal Fobinin Yerleşmesinde;

Hastalığın erken dönemlerinde, kişi toplum içine yeterince çıkmamışsa, yetiştirilme tarzı, ebeveynlerin başkalarıyla yeterince görüşmemesi ve ebeveyn modeli gibi durumlar kalıtımdan daha etken olmaktadır. Çocukluk çağından itibaren aşırı çekingen olan kişilerde, gelecekte Sosyal Fobi gelişme riski daha yüksektir. Araştırmalara göre, sosyal fobi alt tipine göre değişmekle beraber erken ve geç ergenlik dönemi arasında başlamaktadır (10-17 yaş) Yaygın tipin ise, daha erken yaşta başladığı belirtilmektedir. Bazen belirli bir olaydan sonra meydana gelen ve örseleyici bir yaşantı ile koşullanarak yerleşmiş olabilmektedir. Örneğin, kişi misafirlikte bir konu hakkında konuşurken dil sürçmesi yapmış ve herkes ona gülmüştür. O da küçük düştüğünü, rezil olduğunu düşündüğü için utanç hissine kapılmış ve bir takım fiziksel belirtiler göstermiştir. Bir dahaki sefere herhangi bir konuda konuşmak için yine söz aldığında önceki olumsuz deneyimi, bulunduğu ortamda duygularını tetikleyecek ve belirtileri ortaya çıkacaktır. Bu da bir takım olumsuz düşünce kalıplarının yerleşmesine neden olacaktır. Mesela, "çevremdeki insanlar beni izliyor", "konuşmalarım insanları sıkıyor", "rezil olacağım", "insanlar beni yetersiz buluyor" vb. düşünceler sosyal fobiye eşlik etmektedir.


Sosyal Fobi ile Çekingenlik Ayrımı

Sıklıkla çekingen olma ile sosyal fobi birbirine karıştırılmaktadır. Toplum karşısında bir eylemi yerine getirmekte zorlanma, rezil olma endişesi, kalabalıkta kendini ifade edebilme konularında duyulan kaygı ve korku bazen kişiyi motive bile etmektedir. İlk etap duyulan bu kaygı normaldir. Ancak kişi korkusu ile birlikte eyleminde kaçınma da gösteriyorsa ya da birey, yaşadığı iç sıkıntısına kendisini zorluyorsa; gündelik yaşamında ciddi bir kısıtlanma yaşayacaktır. Yaşadığı kaygısı anlamlı bir olayla karşılanmıyorsa kişide sosyal fobi durumu söz konusu olmaktadır.

Sosyal Fobinin Belirtileri
  • Toplum içinde küçük bir grup etkinliğinde yer alamama,
  • Toplum içinde yemek yeme ya da bir şeyler içme konusunda utanma,
  • Yetkili biri ile konuşamama ya da dinleyiciler önünde konuşurken rezil olma düşüncesi,
  • Organizasyonlara katılmaktan kaçınma,
  • Başkaları tarafından izlenirken çalışmalarını devam ettiremem/yazamama,
  • Çok iyi tanımadığı biriyle telefonda görüşürken, yüz yüze konuşurken ya da gözlerinin içine bakması gerektiği durumlarda sesinin titremesi, ellerinin terlemesi, yoğun heyecanlanma hissi yaşaması,
  • Hazırsızlık konuşma yapamama, her şeyin planlı olması gerekmekte,
  • Onaylanmadığını veya aynı düşüncede olmadığını ifade etmede zorlanma,
  • Romantik veya cinsel ilişki amacıyla birine flörtöz davranamama,
  • Yabancılarla karşılaşırken ne yapacağını bilememe vb. durumlar belirtilerden bazılarıdır.
Tedavi Süreci
  • Sosyal Fobi, tedavisi olan bir hastalıktır. Ancak, bireyin gerçekçi beklentileri hedef alması, tedaviye istekli olması, seanslara düzenli devam ettirmesi vb. birçok etken tedavinin başarısını etkilemektedir.
  • Sosyal Fobi’de bazı danışanlar için hem ilaç hem psikoterapi uygulanmaktadır. Kimi danışanlarda ise tek başına psikoterapi süreci yeterli gelmektedir. İlaç tedavisinde özellikle serotonin sistemi üzerinde etkili olan ilaçlar seçilmektedir.

Terapi Yöntemi

Sosyal Fobi’de en sık uygulanan terapi türleri; Bilişsel ve Davranışçı Terapi ve son zamanlarda travma sonrası semptomları hızla tedavi eden EMDR Terapileridir. Bilişsel terapi ile kaygıya yönelik duyguları, oluşan bedensel tepkileri, kaygı doğuran durumlardaki düşüncelerin ne olduğunu ve bunlara karşı başa çıkma stratejileri geliştirme gibi aşamaları tanıma ve uygulamaya geçirme gerçekleştirilmektedir. Davranışsal terapide ise model olma, yakınmaların üstüne gitme, belirtileri daha net algılayabilmesi için rol-model, gevşeme teknikleri, sosyal beceri eğitimleri gibi teknikler hastanın problemlerine göre seçilmekte ve uygulanmaktadır.

EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) Terapisi ise, beyninizin işleyemeden depoladığı anıları EMDR seanslarında hedef anıyı ele alıp nötr hale getirmektedir. Örneğin, birey sosyal olamamaktadır, toplum karşısında sesi titremektedir, uçak fobisi vardır ancak nedenini bilememektedir. Anıların işlenmeden depolanmasından kaynaklanmaktadır. EMDR Terapisi ile hızla anılar işlendiğinden sosyal fobide de kullanılan terapi yöntemlerinden biridir.

Sosyal Fobi Hakkında Unutulmaması Gerekenler
  • Sosyal Fobi, doğuştan gelen bir sorun olmaktan ziyade yaşanan olumsuz deneyimlerin bir sonucudur.
  • Olumsuz deneyimler sonucunda ise sosyal etkileşim korkulan ve kaçınılan bir hal almakta ve fobi gelişmektedir.
  • Sosyal ortamlardan kaçınma davranışı sürdükçe döngüsel bir biçimde sosyal ortamlara dair korku ve kaygı pekişmekte ve dolayısıyla kaçınma davranışı artmaktadır.
  • Sosyal Fobinin bu kısır döngüsel yapısı kişinin sorunlarından kendi başına ve profesyonel bir destek almadan kurtulmasını imkansız hale getirmektedir.
  • Yapılan çalışmalar ve vaka örneklerinden; Psikoterapi'nin, sosyal fobi tedavisinde oldukça etkili sonuçlar verdiği bilinmektedir. Terapistin desteği ile danışanlar kaygı yaşadığı durumları sorgulamakta ve kaygılarıyla baş etme yollarını öğrenebilmektedir.
  • Tüm bu nedenlerden ötürü, en kısa zamanda uzman desteği alınması kaygının daha derine işlenmesini önlemekte ve bireyin gündelik yaşam kalitesini daha da arttırmaktadır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Sosyal Fobi: Kaçış-İzole Olma-Yoğun Kaygı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Duygu YÜKSEL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Duygu YÜKSEL'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Duygu YÜKSEL Fotoğraf
Uzm.Psk.Duygu YÜKSEL
İstanbul
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi77 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Duygu YÜKSEL'in Yazıları
► Toplumsal Kaygı (Sosyal Fobi) Psk.Dnş.Melek YILDIZ TÜRK
► Sosyal Kaygı (Fobi) Bozukluğu Psk.Ahmet YILMAZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Sosyal Fobi: Kaçış-İzole Olma-Yoğun Kaygı' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Boşanma Süreci Temmuz 2018
► Neden Vajinismusum? Mayıs 2017
► Tırnak Yeme (Onikofaji) Aralık 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


23:47
Top