2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Oyun Oynayan Ne Kazanır???
MAKALE #14238 © Yazan Psk.A.Derya UTKU | Yayın Mart 2015 | 2,622 Okuyucu
Çocuğuna daha etkili ebeveyn olmak ile ilgili okuyan, araştıran, ilgi duyan anne babaların da gözüne ilişiyordur mutlaka. Çocukla oyun oynamak “yapılması gerekenler”in başında geliyor. Ancak ne oluyor da zevkle yapılması mümkün olabilen bir şey ebeveyn için adeta üzerine çizik atılması gereken bir göreve dönüşüyor?!?!

Oyunun başlıca amacı eğlenmektir. Dünyaca ünlü oyuncak firması Lego Grup’un CEO’su birlikte çalıştığı ekipteki yetişkinlere her şeyden önce OYUN oynatır. Oyunun eğlencesini kavrasınlar, keyfini deneyimlesinler diye. Bunu deneyimleyince kişiye uygun oyuncak üretmek de bir o kadar zevkli hale geliyor. Zor belki ama zevkli.

Yetişkin hayatına atıldıktan sonra oyuna ne kadar yer ayırıyoruz? Hayatımızdaki öncelikler neler? Yapılması gerekenler mi öncelikli? Eğlenceye yer var mı? İş ve eğlence arasındaki dengeyi kurabiliyor muyuz? Bu sırada çocukla oyuna ne kadar zaman ayırabiliyoruz?

Bir ebeveyn çocukla oyun oynamayı “çocukça” bulurken diğeri “onun seviyesine inememek”ten şikayetçi. Bir diğeri ise işten eve yorgun argın geldiğinden ötürü hiçbir şeye enerji bulamıyor.

Dünyaca ünlü sinirbilimci Jaak Panksepp memelilerle yaptığı çalışmalarda kendi doğal gelişimlerinin bir parçası olan ‘alt alta üst üste (rough and tumble)’ oyununu oynadıkça, oyundan uzak tutulanlara oranla, zor durumlarla daha kolay başa çıktığını gösteriyor. Oyundan izole tutulan memeliler sosyal ortamda ne yapacağını bilemeyen, kendinden güçlü olanla baş edemeyen, bilinmeyen durumlarda zararlı çıkan hayvanlara dönüşüyorlar.

Öncelikle “çocuğumla oyun oynaMALIyım” düşüncesini bir kenara bırakalım. Bir çocuk onunla zorla oyun oynadığımızı anlayacaktır. Elimizdeki telefonu bir kenara bırakıp, televizyonu bir süreliğine kapatalım. Bir gözümüz bilgisayarda bir gözümüz çocuktaysa eğer orada bir şeyler ters gidiyor demektir. Dışardan müdahalelerin olmadığı sessiz bir ortamda ve uygun bir zamanda karşı karşıya oyun oynamak her iki tarafa da çok şey kazandırır.

Bir oyun dilimi içerisinde çocuk organize olmayı, sıralı hikaye kurmayı, nesneleri kendi amaçları dışında kullanmayı, hayal kurmayı, hayalini gerçekleştirmeyi, duygularını söz kullanmadan ifade etmeyi, bakım vermeyi, hayata dahil olmayı, tamir etmeyi dener. Hata yapar, düzeltir. Öğrenir ve tekrar dener. Kısacası kendi yetenekleri dahilinde bir şeyleri becerir. En önemlileri ise özgür ve bağımsız olur… Güven duyar… Eğlenir!!!

Peki bir oyun dilimi içerisinde anne babanın kazançları nelerdir?

Çocuğunu gözlemler, onun kendisini ortaya koymasını izler, görür. Büyüdüğünü, geliştiğini fark eder, eğer dikkatli bakarsa çocuğun kendisine anlatmak istediğini duyar. Belki de sözle dışa vurmadığı bir şeyi. Çocuğunu tanır, onunla birlikte olur.

Çocuğuyla birlikte olan ebeveynin uzun dönemdeki en önemli kazancı ise kendisiyle uyum içerisinde ilişkiye giren bir çocuğu olmasıdır.

Değerli anne-babalar, çocuğunuzla oyun oynamak eziyete dönüşmek zorunda değil. Oyunu çocuğunuza vermeniz gereken bir eğitim süreci gibi düşünmeyin. Oyunun karşılıklı ilişki kurmak ve birbirini daha iyi tanımak gibi gerçek amaçlarını fark ettiğinizde bu onun için olduğu kadar sizin için de eğlenceli olacaktır. Hayatın bitip tükenmek bilmeyen koşuşturmasından bir süreliğine mola almak, biraz geri durup nefes almak için bir fırsattır.

Oyunun bir canlı üzerindeki etkisi araştırıldığında bulgular dikkat çekici. Dövüş oyunları, genç memelilerde yaygın bir oyun türü. Fareler arasındaki dövüş oyunları üzerine olan araştırmalar, bu davranış üzerinde nöral ağların kontrolü olduğunu gösteriyor. Hayvanlar neden oyun oynarlar sorusuna cevap arayanların yanıtları şöyle;

İlk olarak hayvanlar mutlu ve stresten arınmış canlılar, bu sebeple oyun oynuyorlar, ama bu daha çok onların doğuştan getirdikleri özelliklerden.
İkinci olarak motor becerileri oyun esnasında gelişiyor, işte bu ikinci nokta oyunun evrimsel boyutu ve faydasını gösteriyor. Bir başka deyişle oyun oynayanların oynamayanlara oranla yaşamda kalma ihtimalleri daha yüksek.
Yapılan araştırmalarda oyunun kısa dönemli sonuçlarına baktıkları gibi bir de uzun dönemli sonuçlarını göze alıyorlar.

Henüz tam olgunlaşmamış hayvanlar arasındaki oyun gözlendiğinde, oyunun uzun dönemli etkisi yani hayvan büyüdüğünde ne gibi etkileri olduğu göz önünde bulunduruluyor.

Bunun yanısıra oyunun kısa dönemli etkileri var, örneğin yetişkinler de oyun oynuyorlar ve oyun oynamak yetişkinlerin şimdiki hayatlarına tesir ediyor.
Oyunun organizma üzerindeki etkileri iki hipotez üzerinde yoğunlaşıyor.
1. Motor Davranış Antrenmanı Hipotezi
Küçük yaşta oynanan oyun organizmanın motor becerilerini geliştiriyor, yetişkinliğe hazır hale getiriyor.
Özellikle serebellum anatomisi ve periferik sinir sisteminin motor nöronları üzerinde hızlı bir gelişim yaratıyor.
Sinir sisteminde dendritler çoğalıyor, sinapslaşma artıyor.
Küçüklükteki oyun yetişkinlikte organizmaya yüksek kapasite ve olgunluk sağlıyor.
Prefrontal korteks (PFC), karşıdan gelen ipuçlarını takip etmek ve bunlara uygun yanıt vermek gibi sosyal becerileri yöneten bölgedir. PFC’in, orbitofrontal (OFC) ve medial prefrontal korteks (mPFC) olmak üzere farklı işlevleri kontrol eden bölümleri vardır.
OFC’i hasarlı fare, karşısındakinin kimliğine uygun davranışları sergileyemez.
mPFC’i hasarlı fare ise, partneriyle, kompleks davranışları ardışık biçimde düzenleyemez.
PFC gençlik çağında şekillenir, akranlarla sosyal temas bu alandaki sinapslaşmayı arttırır.
Oyun esnasında büyüme hormonları PFC’te daha yaygın bir biçimde salgılanır.
2. Beklenmedik Durumlara Hazırlık Hipotezi
Hayvanlar oyun oynarken normalde olduğundan daha çeşitli ve değişik davranışlar sergilerler. Sergiledikleri davranışlar beklenmedik sonuçlar doğurabilir. Bu durum, hayvanların beklenmedik durumlara alışmalarını ve bunlarda daha rahat başa çıkmalarını sağlar. Bir başka deyişle duysal-motor duyarlılık artar, gelişir.
Örnek olarak fareler birbirleriyle dövüş oyunları oynarken tipik davranışlar sergilerler. Sırasıyla;
*Küçük bir fare (30-40 günlük) (hücumcu), diğerinin (savunucu) arkasından ensesine doğru yaklaşır ve ona yaslanmaya çalışır.
*Savunucu kendi ekseni etrafında döner ve hücumcuya yüzünü döner, burada iki seçenekten birini seçer, ya ayakta duracaktır ya da sırtüstü yatacaktır.
*Çocukken sırtüstü yapmak sıklıkla kullanılan bir taktiktir, ergenliğe geçtiğinde artık ayakta durmaya başlar.
*Hücumcu, savunucunun defanslarına göre atağa devam eder, savunucuyu yanına doğru ve sonra da yüzüstü yatırmaya çalışır, amaç onu ensesinden yakalamaktır.

Bu oyun incelendiğinde çeşitli sonuçlara varılmıştır;
Küçüklükte oyundan mahrum bırakılmış fareler uzun süreli bilişsel, davranışsal ve duygusal eksikliklere maruz kalıyorlar, örneğin oyundan mahrum bırakılan erkek farelerin yetişkin davranışlarında şu değişimler gözleniyor:
1. Sosyal temastan kaçınıyorlar.
2. Defansif ve agresif oluyorlar.
3. Dominant erkeklerin saldırgan tutumlarına karşı başaçıkma becerisi geliştiremiyor, aksine onları daha da öfkelendiriyorlar.
4. Stresli oluyorlar.
5. Sosyal partnerleriyle uyumlu davranışlar sergileyemiyorlar (normal şartlar altında hayvanların temasta oldukları partnerleriyle koordineli davranış sergilemesi beklenir).
Beklenmedik Durumlara Hazırlık Hipotezi’ne göre oyun organizmanın yeni durumlara daha rahat alışma kabiliyeti göstermesini sağlıyor (PFC’in oyun sayesinde sinaplaşması ve gelişmesi, korkuyu yöneten amigdala üzerindeki kontrolünü kuvvetlendiriyor).
Yazan
Psk.A.Derya UTKU
 
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Oyun Oynayan Ne Kazanır???" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.A.Derya UTKU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.A.Derya UTKU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Psk.A.Derya UTKU
Klinik Psikolog
 
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.A.Derya UTKU'nun Makaleleri
► Çocuklarda Oyun Kavramı ve Oyun Terapisi Psk.İlayda ÇEVİRİCİ YENİGÜN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Oyun Oynayan Ne Kazanır???' başlığıyla benzeşen toplam 14 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
--
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:35
Top