Yorgunluk ve Mevsim Değişikliği Döneminde Beslenme
İŞTE YORGUNLUĞUNUZU GİDERECEK BESİNLER
Kendinizi sürekli olarak yorgun mu hissediyorsunuz? Mevsim değişiklikleri sizi olumsuz yönde mi etkiliyor? Bu durum, yetersiz dinlenmekten kaynaklanabileceği gibi, beslenmenizdeki düzensizliklerden de ileri gelebilir. Niasin, B1, B2, B6, B12, folik asit ve C vitamini ile demir, potasyum, krom, selenyum ve iyot minerallerinin yetersizliği durumunda yorgunluk kendini gösterir. Peki bazı besinlerin yorgunluğu önlediğini biliyor musunuz? İşte size yorgunluğu giderecek yiyecekler:
Balık: Niasin ve B2 vitamini, demir, krom, selenyum ve iyot minerali içerdiği için haftada 2-3 kere balık yenilmelidir. Bahsedilen besin öğelerini taze balıklar ile benzer oranlarda içerdiğinden konserve balıklar da oldukça yararlıdır.
Yağlı tohumlar: Niasin ve E vitamini, demir ve potasyum minerali içeren fındık, yerfıstığı, badem ve ceviz tüketim sıklığına önem verilmeli, ancak yüksek enerji içeriklerinden ötürü tüketim miktarına dikkat edilmelidir. Günde bir avuç yenilmesi sayısız yarar sağlar.
Yeşil yapraklı sebzeler: C, E ve B2 vitamini ile demir ve potasyum minerali açısından zengin olan yeşil yapraklı sebzelerin özellikle koyu renkli olanlarının (ıspanak, roka, pazı, nane, tere) tercih edilmesi önerilmektedir.
Yumurta: Niasin, E ve B2 vitamini ile demir, krom ve iyot minerallerinden zengin olan yumurta anne sütü kalitesinde protein içerir ve “örnek protein” olarak tanımlanır. İçermiş olduğu doymamış yağ asitleri sayesinde de çok besleyici bir besindir. Lesitin içeriğinden ötürü sanıldığı gibi kolesterolü artırıcı etki de göstermemektedir. Yüksek kolesterol, tansiyon, karaciğer yağlanması gibi sağlık problemleri varsa; farklı günlerde olmak koşulu ile haftada 2 kere tüketilmelidir. Kişi seviyorsa ve sağlık problemi bulunmuyorsa her gün birer adet yenilebilir. Ancak; kıymalı, pastırmalı, sucuklu veya tereyağlı olarak tüketilmemesi önerilir.
Kurubaklagiller: Niasin, B1 ve B2 vitamini ile demir ve potasyum içeriğinden ötürü yorgunluğa birebir gelir. Aynı zamanda içerdiği diyet lifi (posa) sayesinde kan şekerini kontrol altında tutarak vücut direncinin sürekliliğini sağlar. Bu nedenle haftada 2-3 kere kuru fasulye, nohut, mercimek, kuru barbunya, kuru bakla, kuru börülce, soya fasulyesi gibi baklagil tüketilmelidir.
Kepekli tahıllar: Niasin, E, B1 ve B2 vitamini ile potasyum, krom, iyot ve az da olsa demir minerali açısından zengin olan kepekli tahıl ürünlerinin tercih edilmesi; işlenmiş olan tahıllardan uzak durulması yorgunluğu önlemek adına büyük önem taşır.
Süt ve süt ürünleri: Niasin ve B2 vitamini ile demir, potasyum, krom ve iyot minerali içeren süt, yoğurt ve peynirin yarım yağlı hatta yağsız (light) olarak tercih edilmesi daha sağlıklı olacaktır.
Tüm bu besin gruplarına ilave olarak elma, kayısı, kivi, üzüm, avokado, muz gibi meyveler ile maydanoz, lahana, kereviz, bezelye, havuç, patates, turp, enginar, mantar, soğan, kırmızı pancar, sarımsak gibi sebzeler ve ayçekirdeği, karaciğer, yeşil çay yorgunluğu giderici besinler olarak tanımlanır. Düzenli olarak yapılan egzersizler de vücudu canlandırmaya yardımcı olur. Öte yandan alkol, asitli içecekler, hazır besinler, sakatatlar, çok yağlı ve şekerli besinler yorgunluk vermektedir.
Özellikle mevsim değişikliklerinin olduğu dönemlerde doktor ve/veya diyetisyenlere hastaları, danışanları tarafından “acaba besin desteği, vitamin veya mineral almak gerekir mi? şeklinde sorular yöneltilmektedir. Böylesi durumlarda kişinin yeterli ve dengeli beslenmeye daha bir önem vermesi, gerekirse bir multivitamin alması uygun olabilmektedir.
Kendinizi sürekli olarak yorgun mu hissediyorsunuz? Mevsim değişiklikleri sizi olumsuz yönde mi etkiliyor? Bu durum, yetersiz dinlenmekten kaynaklanabileceği gibi, beslenmenizdeki düzensizliklerden de ileri gelebilir. Niasin, B1, B2, B6, B12, folik asit ve C vitamini ile demir, potasyum, krom, selenyum ve iyot minerallerinin yetersizliği durumunda yorgunluk kendini gösterir. Peki bazı besinlerin yorgunluğu önlediğini biliyor musunuz? İşte size yorgunluğu giderecek yiyecekler:
Balık: Niasin ve B2 vitamini, demir, krom, selenyum ve iyot minerali içerdiği için haftada 2-3 kere balık yenilmelidir. Bahsedilen besin öğelerini taze balıklar ile benzer oranlarda içerdiğinden konserve balıklar da oldukça yararlıdır.
Yağlı tohumlar: Niasin ve E vitamini, demir ve potasyum minerali içeren fındık, yerfıstığı, badem ve ceviz tüketim sıklığına önem verilmeli, ancak yüksek enerji içeriklerinden ötürü tüketim miktarına dikkat edilmelidir. Günde bir avuç yenilmesi sayısız yarar sağlar.
Yeşil yapraklı sebzeler: C, E ve B2 vitamini ile demir ve potasyum minerali açısından zengin olan yeşil yapraklı sebzelerin özellikle koyu renkli olanlarının (ıspanak, roka, pazı, nane, tere) tercih edilmesi önerilmektedir.
Yumurta: Niasin, E ve B2 vitamini ile demir, krom ve iyot minerallerinden zengin olan yumurta anne sütü kalitesinde protein içerir ve “örnek protein” olarak tanımlanır. İçermiş olduğu doymamış yağ asitleri sayesinde de çok besleyici bir besindir. Lesitin içeriğinden ötürü sanıldığı gibi kolesterolü artırıcı etki de göstermemektedir. Yüksek kolesterol, tansiyon, karaciğer yağlanması gibi sağlık problemleri varsa; farklı günlerde olmak koşulu ile haftada 2 kere tüketilmelidir. Kişi seviyorsa ve sağlık problemi bulunmuyorsa her gün birer adet yenilebilir. Ancak; kıymalı, pastırmalı, sucuklu veya tereyağlı olarak tüketilmemesi önerilir.
Kurubaklagiller: Niasin, B1 ve B2 vitamini ile demir ve potasyum içeriğinden ötürü yorgunluğa birebir gelir. Aynı zamanda içerdiği diyet lifi (posa) sayesinde kan şekerini kontrol altında tutarak vücut direncinin sürekliliğini sağlar. Bu nedenle haftada 2-3 kere kuru fasulye, nohut, mercimek, kuru barbunya, kuru bakla, kuru börülce, soya fasulyesi gibi baklagil tüketilmelidir.
Kepekli tahıllar: Niasin, E, B1 ve B2 vitamini ile potasyum, krom, iyot ve az da olsa demir minerali açısından zengin olan kepekli tahıl ürünlerinin tercih edilmesi; işlenmiş olan tahıllardan uzak durulması yorgunluğu önlemek adına büyük önem taşır.
Süt ve süt ürünleri: Niasin ve B2 vitamini ile demir, potasyum, krom ve iyot minerali içeren süt, yoğurt ve peynirin yarım yağlı hatta yağsız (light) olarak tercih edilmesi daha sağlıklı olacaktır.
Tüm bu besin gruplarına ilave olarak elma, kayısı, kivi, üzüm, avokado, muz gibi meyveler ile maydanoz, lahana, kereviz, bezelye, havuç, patates, turp, enginar, mantar, soğan, kırmızı pancar, sarımsak gibi sebzeler ve ayçekirdeği, karaciğer, yeşil çay yorgunluğu giderici besinler olarak tanımlanır. Düzenli olarak yapılan egzersizler de vücudu canlandırmaya yardımcı olur. Öte yandan alkol, asitli içecekler, hazır besinler, sakatatlar, çok yağlı ve şekerli besinler yorgunluk vermektedir.
Özellikle mevsim değişikliklerinin olduğu dönemlerde doktor ve/veya diyetisyenlere hastaları, danışanları tarafından “acaba besin desteği, vitamin veya mineral almak gerekir mi? şeklinde sorular yöneltilmektedir. Böylesi durumlarda kişinin yeterli ve dengeli beslenmeye daha bir önem vermesi, gerekirse bir multivitamin alması uygun olabilmektedir.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Yorgunluk ve Mevsim Değişikliği Döneminde Beslenme" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Dyt.Turgay KÖSE'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Dyt.Turgay KÖSE'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.